Translation of "Patlak" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Patlak" in a sentence and their portuguese translations:

- Boston'da ayaklanmalar patlak verdi.
- Boston'da isyanlar patlak verdi.

Estouraram motins em Boston.

Bir ayaklanma patlak verdi.

Uma rebelião estourou.

Savaş aniden patlak verdi.

De repente, a guerra estourou.

Savaş 1939 yılında patlak verdi.

A guerra se espalhou em 1939.

Şimdi patlak lastiği tamir edebilir misin?

Você pode consertar o pneu furado agora?

- Bu teker patlak.
- Bu teker delik.

Este pneu está furado.

Fakat 2005 yılında bir skandal patlak veriverdi

Mas em 2005 um escândalo eclodiu

Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.

Irromperam confrontações violentas entre os manifestantes e a polícia.

Dün gece mahallemde bir yangın patlak verdi.

- Ocorreu um incêndio na minha vizinhança ontem à noite.
- Houve um incêndio no meu bairro ontem à noite.

İkinci Dünya savaşı 1939 yılında patlak verdi.

A Segunda Guerra Mundial eclodiu em 1939.

- Patlak bir lastiğim var.
- Kabak bir lastiğim var.

Estou com um pneu furado.

- Şehrin ortasında bir yangın patlak verdi.
- Şehrin ortasında yangın çıktı.

Começou um incêndio no meio da cidade.

Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.

Enquanto os combates irrompiam, Napoleão ainda acreditava que ele enfrentava apenas a retaguarda inimiga.

Bir defa savaş patlak verdi mi, her iki taraf da hatalıdır.

A partir do momento em que uma guerra começa, ambos os lados estão errados.

- O, 1941'de savaş başladığında Avrupa'dan evine döndü.
- Savaş patlak verdiğinde 1941'de Avrupa'dan evine döndü.

Ele voltou para casa da Europa em 1941, quando a guerra eclodiu.