Translation of "Delik" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Delik" in a sentence and their spanish translations:

Çorabında bir delik var.

Hay un agujero en tu calcetín.

O bir kara delik.

- Es un agujero negro.
- Es un hoyo negro.

Paltomda bir delik var.

Mi abrigo tiene un agujero.

Delik ne kadar derin?

¿Cuál es la profundidad del agujero?

Bunda bir delik var.

Hay un hoyo en esto.

Çorabında büyük bir delik var.

- Tu calceta tiene un agujero grande.
- Hay un hoyo grande en tu calcetín.

Kovanın dibinde bir delik vardı.

Hay un agujero en el fondo del balde.

Onun çorabında bir delik var.

Su calcetín tiene un hoyo.

Duvarda büyük bir delik var.

- Hay un gran agujero en la muralla.
- Hay un gran agujero en la pared.

Bu çorapta bir delik var.

- Este calcetín tiene un agujero.
- Hay un agujero en este calcetín.

Bu kovada bir delik var.

- Hay un agujero en este balde.
- Este cubo tiene un agujero.

Duvarda büyük bir delik vardır.

- Hay un gran agujero en la muralla.
- Hay un gran agujero en la pared.

Tom duvarda bir delik açtı.

Tom hizo un agujero en la pared.

Galaksimizin merkezinde bir kara delik var.

Hay un agujero negro en el centro de nuestra galaxia.

Dikkatli ol. Zeminde bir delik var.

Cuidado, hay un hueco en el piso.

Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.

El prisionero excavó un hoyo debajo del muro de la prisión.

Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.

Me hice un hoyo en los vaqueros cuando me caí de la bicicleta.

Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.

Bien, lo primero que haremos será cavar un pequeño hoyo.

Ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

ir a ese lago congelado y hacer un hoyo para pescar algo.

Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.

Los osos polares usan su gran fuerza para atravesar la superficie. Pero, al menos, dos tercios de las cacerías fracasan.