Translation of "Okuyan" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Okuyan" in a sentence and their portuguese translations:

John, kitap okuyan çocuk.

- John é o menino que está lendo o livro.
- John é o menino que está a ler o livro.

- Şurada gazete okuyan adam benim amcam.
- Şurada gazete okuyan adam benim dayım.
- Orada gazete okuyan adam benim amcam.

O homem que está ali lendo um jornal é meu tio.

okuyan kişiler rahatsız olmasın diye

para que quem lê não se incomode

Bir kitap okuyan çocuk John'dur.

O menino lendo um livro é o John.

Bir gazete okuyan adam onun babası.

O homem lendo um jornal é o pai dele.

O, kitap okuyan bir çocuğa yaklaştı.

Ele se aproximou do garoto lendo um livro.

Şurada kitap okuyan adam benim babam.

O homem lendo um livro ali é o meu pai.

Zaman geçirmek için kitap okuyan kişiler var.

Há pessoas leem livros para matar o tempo.

Bir ağacın altında okuyan bir kız var.

Há uma menina lendo debaixo de uma árvore.

Tom ailemizde şimdiye kadar Fransızca okuyan tek kişidir.

Tom é o único em nossa família que já estudou francês.

. Korkusuz ve sonuna kadar meydan okuyan o , ordusunun çoğunun yanında boğazında bir İngiliz okuyla öldü

Destemido e desafiador até o fim, ele morreu com uma flecha inglesa na garganta, ao lado da

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

O governo francês lançou um jogo online que desafia o contribuinte a balancear o orçamento nacional.