Translation of "Yakaladı" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Yakaladı" in a sentence and their portuguese translations:

- O, topu yakaladı.
- Topu yakaladı.

Ele pegou a bola.

Tavuğu yakaladı.

Ela pegou o frango.

- Kedi fareyi yakaladı.
- Kedi, fareyi yakaladı.

O gato pegou o rato.

O tavuk yakaladı.

Ele pegou o frango.

Yirmi kelebek yakaladı.

Ele pegou vinte borboletas.

Kedi, fareyi yakaladı.

O gato pegou o rato.

Kendi çantasını yakaladı.

Ela agarrou a bolsa.

Bir fare yakaladı.

Ele capturou um rato.

Tom topu yakaladı.

Tom pegou a bola.

Kim Tom'u yakaladı?

- Quem pegou o Tom?
- Quem pegou Tom?

Marjane kediyi yakaladı.

Marjane pegou o gato.

Tom beni yakaladı.

Tom me pegou.

Tom hırsızı yakaladı.

Tom pegou o ladrão.

Polis, suçluları yakaladı.

A polícia prendeu os criminosos.

Beni soğuk algınlığı yakaladı.

Eu peguei um resfriado.

Biri beni kolumdan yakaladı.

Alguém me pegou pelo braço.

Birisi beni kolumdan yakaladı.

Alguém me pegou pelo braço.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

Alguém me agarrou por trás.

O, çocuğu kolundan yakaladı.

Ele agarrou o garoto pelo braço.

Tom neredeyse Mary'yi yakaladı.

Tom quase pegou a Mary.

Kedi bir fare yakaladı.

O gato pegou um rato.

Polis koşan adamı yakaladı.

O policial capturou o homem que estava correndo.

Tom bir fare yakaladı.

Tom pegou um camundongo.

Polis hırsızı yakasından yakaladı.

Os policiais pegaram o ladrão pelo pescoço.

O onu saçından yakaladı.

Ele a pegou pelos cabelos.

O beni kolumdan yakaladı.

Ele pegou-me pelo braço.

Polis, hırsızı kolundan yakaladı.

O policial pegou o ladrão pelo braço.

Şahin bir sıçan yakaladı.

O falcão pegou um rato.

Tom, Mary'yi elinden yakaladı.

Tom agarrou Mary pela mão.

Tom her Pokémon'u yakaladı.

Tom capturou todos Pokémon.

Kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

doença cardíaca o pegou no avião

Vikingleri hazırlıksız yakaladı .... Stamford Bridge'de.

vikings desprevenidos ... em Stamford Bridge.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

De seguida, o tubarão agarra-o.

Onlar bir aslanı canlı yakaladı.

Eles pegaram um leão vivo.

Babam dün üç balık yakaladı.

- Meu pai pegou três peixes ontem.
- Meu pai pescou três peixes ontem.

O beni porno izlerken yakaladı.

Ela pegou-me assistindo a porno.

Tom büyük bir alabalık yakaladı.

Tom pegou uma truta grande.

Polis, kaçan hırsızı kolundan yakaladı.

O policial capturou pelo braço o ladrão em fuga.

Köpek sıçradı ve topu yakaladı.

- O cachorro pulou e pegou a bola.
- O cachorro pulou para cima e pegou a bola.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı.

- A polícia acabou por prender Tom.
- A polícia acabou prendendo Tom.

Tom tek elle ipi yakaladı.

Tom agarrou a corda com uma mão.

Tom büyük bir balık yakaladı.

Tom pegou um peixe grande.

Fadıl, Leyla'yı başka erkeklerle yakaladı.

Fadil pegou Layla com outros homens.

Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.

O professor flagrou o estudante colando na prova.

Tom yükseğe sıçradı ve topu yakaladı.

Tom saltou a grande altura e pegou a bola.

Tom diliyle bir kar tanesi yakaladı.

Tom pegou um floco de neve com a língua.

Tom her iki eliyle topu yakaladı.

Tom pegou a bola com as duas mãos.

Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Tom pegou a bola com sua mão direita.

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Tom pegou Maria roubando dinheiro da caixa registradora.

Tom'un sorusu Mary'yi tamamen hazırlıksız yakaladı.

- A pergunta de Tom pegou Maria completamente desprevenida.
- A pergunta de Tom pegou Maria completamente de surpresa.

O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

O velho pegou um peixe grande.

Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.

Ele me surpreendeu fitando-o e fiquei vermelha de vergonha.

Kısa bir takipten sonra polis onu yakaladı.

Após uma curta perseguição, a polícia prendeu ele.

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.

Ela o pegou pela mão e puxou-o ao barco.

Tom dün bir çift büyük alabalık yakaladı.

Tomás pescou ontem umas trutas bem graúdas.

- Tom, bir balık tuttu.
- Tom bir balık yakaladı.

Tom pegou um peixe.

Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.

Ele apanhou o rato grande na cozinha com sucesso.

John, bir kaplan yakaladı ve iki aslan vurdu.

John capturou um tigre e atirou em dois leões.