Translation of "Kurtardı" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Kurtardı" in a sentence and their japanese translations:

Doktor hayatımı kurtardı.

その医者は私の命の恩人だ。

Paçayı ucuz kurtardı.

彼女はたいしたこともなく放免された。

Çocuğu yangından kurtardı.

彼はその子供を火事から救い出した。

O beni kurtardı.

おかげで助かったよ。

Tom onu yangından kurtardı.

トムは彼女を火事から救出した。

Cesur kaptan gemisini kurtardı.

その勇敢な船長は自分の船を救った。

İlaç onun hayatını kurtardı.

その薬が彼女の命を救った。

Köpek kızın hayatını kurtardı.

その犬は少女の命を救った。

O çocuklarını boğulmaktan kurtardı.

彼女は自分の子供達が溺れるのを、救った。

O beni tehlikeden kurtardı.

彼が危ないところを助けてくれたんです。

Bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.

彼はおぼれている少年を救助した。

Polisler çalınan mücevheri kurtardı.

警察はその盗まれた宝石を取り戻した。

Yanan evden çocuğu kurtardı.

彼はその子を燃えている家から救い出した。

Polis çocuğu boğulmaktan kurtardı.

警官がその子を溺死から救ってくれた。

Koç'un tavsiyesi bizi kurtardı.

- コーチの忠告が私達を救った。
- コーチの忠告が私たちのチームを救った。

O, bir denizci kurtardı.

彼は船乗りを助けた。

O, çalınan cüzdanını kurtardı.

彼は盗まれた財布を取り返した。

İnsanlar ülkelerini düşmandan kurtardı.

人民は自分達の国を敵から救った。

İlaç onu mide ağrısından kurtardı.

その薬のおかげで彼の腹痛はおさまった。

Genç adam kızı boğulmaktan kurtardı.

その若者は少女を溺死から救った。

Genç adam çocuğu boğulmaktan kurtardı.

その若者は、おぼれかけている子供を助けた。

İpi yakaladı ve kendini kurtardı.

彼は一本のロープをつかみ助かった。

Yeni ilaç onun hayatını kurtardı.

新薬が彼の命を救った。

Hayatı pahasına küçük kızı kurtardı.

- 彼は彼の命を犠牲にしてその少女を助けた。
- 彼は彼の命を犠牲にしてその少女を救助した。

Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.

彼は小さな男の子が溺れて死にかけているのを助けてやった。

Yaşlı adam küçük tilkiyi tuzaktan kurtardı.

その老人は子ギツネをわなから放してやった。

Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.

その人はエリーを危険な状況から救った。

Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.

その医者は事故で負傷した4人を救った。

Kelime işlemcisi beni çok zaman kurtardı.

そのワープロのおかげで私はずいぶん時間が節約できる。

Kendi hayatı pahasına bebeğinin hayatını kurtardı.

彼女は自分の命をかけて子供の命を救った。

Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.

彼は命懸けでその子を救った。

Kendi hayatını riske atarak köpeği kurtardı.

彼は命懸けでその犬を助けた。

Bir gölette bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.

彼は池で溺れそうになっている子どもを助けた。

Kendi hayatı riske atarak arkadaşını kurtardı.

彼は自分自身の命をかけて友人を救った。

O, kendi hayatı pahasına onu kurtardı.

彼は自分の命を犠牲にして彼女を救った。

Asker kendi hayatı pahasına arkadaşını kurtardı.

兵士は自分の命を犠牲にして友人を救った。

O, kediyi yüksek bir ağaçtan kurtardı.

彼は高い木から猫を救った。

Arkadaşım kendi hayatı pahasına kızı kurtardı.

私の友人は、自分の命をかけてその少女を救った。

Kendi yaşamını riske atarak çocuğu kurtardı.

彼は自分の生命の危険を冒して、その男の子を救った。

General boğayı boynuzlarından tuttu ordusunu felaketten kurtardı.

将軍は難局に敢然と立ち向かい、自軍を破滅から救った。

Açlığın eşiğinde olduğumuz zaman, onlar hayatlarımızı kurtardı.

餓死寸前でいるところを、彼らは私達の命を救ってくれた。

Genç adam kızı bir grup serseriden kurtardı.

- その若者が女の子をちんぴらの連中から救った。
- その若い男性は、少女を不良の集団から助け出した。

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.

その漁師は浮かんでいる板によって助かった。

Şu uzun boylu genç boğulan çocuğu kurtardı.

あの背の高い少年が溺れかかっている子どもを救った。

O, kendi hayatı pahasına boğulan çocuğu kurtardı.

彼は自分の生死をかけて、おぼれかけた少年を救った。

Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.

何時間も怖い思いをさせられた後、彼女のお母さんがやっと彼女を助けてくれました。

Cesur itfaiyeci yanan evden bir erkek çocuğu kurtardı.

その消防夫は勇敢にも燃え盛る家から赤ん坊を救った。

Köprü onları bir sürü zaman ve sorundan kurtardı.

その橋のおかげで彼らは時間と労力が大いに省けた。

Sağlığını kurtardı, bu yüzden artık çalışmalarına devam edebiliyor.

彼は健康が回復したので、もう研究を再会することが可能である。

Bugün ne olduğumu doktor Brown'a borçluyum, benim hayatımı kurtardı.

私が今日あるのは、私の生命を救ってくれたブラウン先生のおかげです。

Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı.

指輪を盗んだというトムの自白で女中の容疑は晴れた。