Translation of "Hak" in Portuguese

0.026 sec.

Examples of using "Hak" in a sentence and their portuguese translations:

- Yaşamayı hak etmiyorsun.
- Yaşamayı hak etmiyorsunuz.

Você não merece viver.

- Ödülü hak ediyor.
- O ödülü hak ediyor.

Ele merece o prêmio.

- Sen bunu hak ettin.
- Onu hak ettin.

Você mereceu.

Ödülü hak ediyorsun.

Você merece o prêmio.

Onu hak ediyorsun.

Você merece.

Hak ettiğin budur.

É o que você merece.

Hak verilmez, alınır.

Os direitos não se ganham, se conquistam.

Yaşamayı hak etmiyorum.

Eu não mereço viver.

Ölmeyi hak etmiyorlar.

- Eles não merecem morrer.
- Elas não merecem morrer.

Bunu hak ediyorsun.

Você merece isso.

Hak ettiğimizi aldık.

Obtivemos o que merecíamos.

- Ben onu hak etmiyorum.
- Ben bunu hak etmiyorum.

Eu não mereço isso.

- Gerçeği bilmeyi hak ediyor.
- O, gerçeği bilmeyi hak ediyor.

Ele merece saber a verdade.

Biz zammı hak ediyorsun.

- Você merece um aumento.
- Vocês merecem um aumento.

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

Você merece ter sucesso.

Bu hak ettiğimiz gelişme!

Este é o progresso que merecemos!

O bunu hak etti.

Ele mereceu.

Bir madalyayı hak ediyorsun.

- Você merece uma medalha.
- Mereces uma medalha.

O onu hak etti.

Ela mereceu.

Ben bunu hak etmiyorum.

Eu não mereço isto.

Mutlu olmayı hak ediyorsun.

Você merece ser feliz.

Kimse bunu hak etmiyor.

Ninguém merece isso.

Tom ölmeyi hak etmedi.

Tom não merecia morrer.

Ben onu hak ettim.

- Eu mereci aquilo.
- Mereci aquilo.

Gerçeği bilmeyi hak ediyorum.

Eu tenho direito de saber a verdade.

En iyisini hak ediyorsun.

Você merece o melhor.

Hepimiz saygıyı hak ediyoruz.

Todos nós merecemos respeito.

Tom cezalandırılmayı hak etmiyor.

Tom não merece ser punido.

Kamu bilmeyi hak ediyor.

O público merece saber.

Biz kazanmayı hak etmedik.

Nós não merecemos vencer.

Sen tebrikleri hak ediyorsun.

Você merece parabéns.

Onlar bunu hak ediyorlar.

- Eles merecem isso.
- Elas merecem isso.

Ben bunu hak ediyorum.

Eu o mereço.

Sen bunu hak etmedin.

Você não merecia isso.

Tom bilmeyi hak ediyor.

Tom merece saber.

Tom kazanmayı hak ediyor.

Tom merece ganhar.

Tom bunu hak etti.

- O Tom mereceu.
- Tom mereceu isso.

Tom hak ettiğini aldı.

- Tom ganhou o que mereceu.
- Tom recebeu o que mereceu.

Bizim hak ettiğimiz bu.

É o que nós merecemos.

Bir tatili hak ediyorsun.

Você está merecendo umas férias.

Bütün krediyi hak etmiyorum.

Eu não mereço todo o crédito.

Bir hediyeyi hak ediyorsun.

Você merece um presente.

Herkes hak ettiğini alır.

Todos têm o que merecem.

Tom ödülü hak ediyor.

O Tom merece o prêmio.

Tom gerçekten hak ediyordu.

Tom estava realmente merecendo.

Bir zammı hak ediyorum.

- Eu mereço um aumento.
- Mereço um aumento.

O, terfiyi hak ediyor.

Ele merece ser promovido.

Haydut hak ettiğini aldı.

Recebeu o bandido conforme o seu mérito.

Sen bunu hak ediyorsun.

Você merece.

- Başka bir şansı hak ediyorum.
- Bir şansı daha hak ediyorum.

- Eu mereço outra chance.
- Eu mereço mais uma chance.

Kadınlara hak vermekten, özgürlüğünü vermekten,

Dar direitos às mulheres, dar liberdade,

Biz bu siyasetçileri hak ediyoruz.

Nós merecemos esses políticos.

Yaşlı insanlar saygıyı hak ediyor.

Pessoas idosas merecem respeito.

O aday desteğimizi hak ediyor.

Esse candidato merece o nosso apoio.

Siz ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz.

Vocês dois se merecem.

Bundan daha fazlasını hak ediyorsun.

Você merece mais que isso.

Tom mutlu olmayı hak ediyor.

Tom merece ser feliz.

Ben hiçbir şeyi hak etmiyorum.

Eu não mereço nada.

Hiç kimse ölmeyi hak etmiyor.

Ninguém merece morrer.

Her çaba ödülü hak ediyor.

Todo esforço merece uma recompensa.

- Ödüllendirilmeyi hak ediyorum.
- Ödüllendirilmeye layığım.

Mereço ser recompensado.

Sanırım bir zammı hak ediyorum.

Eu ainda acho que mereço um aumento.

Ben daha iyisini hak ettim.

Eu merecia mais.

Bu fırsatı hak ediyoruz, Tom.

Nós merecemos esta oportunidade, Tom.

Tom telafi edilmeyi hak ediyor.

Tom merece ser compensado.

O daha iyisini hak ediyor.

Ela merece melhor.

Tom tüm krediyi hak ediyor.

Tom merece todo o crédito.

Tom bu olanağı hak ediyor.

Tom merece esta oportunidade.

Tom bir açıklamayı hak ediyor.

Tom merece uma explicação.

Herkes bir şans hak ediyor.

Todo mundo merece uma chance.

Tom bir madalyayı hak ediyor.

Tom merece uma medalha.

Hiç kimse onu hak etmiyor.

Ninguém merece isso.

Tom bir zammı hak ediyor.

Tom merece um aumento.

Tom kaptan olmayı hak ediyor.

Tom merece ser capitão.

Hepimiz bir şansı hak ediyoruz.

- Todos nós merecemos uma chance.
- Todos nós merecemos uma oportunidade.

Sanırım ben onu hak ediyorum.

- Eu acho que mereço isso.
- Eu acho que eu mereço isso.

Ben bir terfiyi hak ediyorum.

Eu mereço uma promoção.

Sen tebrik edilmeyi hak ediyorsun.

Você merece receber os parabéns.

Tom gerçeği bilmeyi hak ediyor.

Tom merece saber a verdade.

Tom en iyisini hak ediyor.

Tom merece o melhor.

Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

Eu acho que não mereci o castigo que sofri.

Tom bir terfiyi hak ediyor.

Tom merece uma promoção.

Tom bir ödülü hak ediyor.

Tom merece uma recompensa.

Tom çok kredi hak ediyor.

O Tom merece muito crédito.

İnsanlar daha iyisini hak ediyor.

O povo merece coisa melhor.

Tom saygıyla davranılmayı hak etti.

Tom merecia ser tratado com respeito.

Tom kesinlikle ödülü hak ediyor.

O Tom definitivamente merece o prêmio.

- Onların sana verdikleri maaşı hak etmiyorsun.
- Onların size verdikleri maaşı hak etmiyorsunuz.

Você não merece o salário que estão lhe pagando.

- Her ülke hak ettiği şekilde yönetilir.
- Her ülkenin hak ettiği yönetimi vardır.

- Todo país tem o governo que merece.
- Todo país tem o governante que merece.

- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.

- Todo mundo merece uma segunda chance.
- Todos merecem uma segunda chance.

- Çocukları inciten insanlar merhameti hak etmez.
- Çocuklara zarar veren insanlar merhameti hak etmiyor.

Quem machuca crianças não merece clemência.

Ve daha yakından incelememizi hak ediyor.

e é digno de um exame mais atento.

Onun suçu ölüm cezasını hak ediyor.

Seu crime merece pena capital.

O senden daha fazlasını hak ediyor.

Ele merece mais do que você.

Bu kadar mutlu olmayı hak etmiyorum.

Eu não mereço ser tão feliz.

Herkes ikinci bir şansı hak eder.

Todo mundo merece uma segunda chance.