Translation of "Gül" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Gül" in a sentence and their portuguese translations:

Gül pembedir.

A rosa é rosa.

Bir gül görüyorum.

- Vejo uma rosa.
- Estou vendo uma rosa.

Bu gül güzel.

Esta rosa é bonita.

Ne güzel bir gül.

Que rosa mais bonita!

O, gül çalılığını suladı.

Ele regou a roseira.

Bir gül görüyor musun?

- Vês uma rosa?
- Você está vendo uma rosa?
- Você vê uma rosa?

Bu gül çok güzel.

- Esta rosa é muito bonita.
- Esta rosa é muito bela.

Gül yaprakları çok yumuşak.

Pétalas de rosas são muito suaves.

Vazoda kırmızı bir gül var.

Há uma rosa vermelha no vaso.

Bu çiçek bir gül türüdür.

Esta flor é um tipo de rosa.

Dikenleri olmayan bir gül yoktur.

Não há rosas sem espinhos.

Tom Mary için bir gül aldı.

Tom comprou uma rosa para Mary.

Masanın ortasında bir gül vazosu bulunuyor.

Havia um vaso de rosas no centro da mesa.

Gül ve zambak gibi çiçekleri severim.

Eu gosto de flores como rosas e lírios.

- O, bahçede güller dikti.
- Bahçeye gül ekti.

Ela plantou rosas no jardim.

Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.

O jardineiro plantou uma roseira no meio do jardim.

Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.

A rosa é uma flor e a pomba é uma ave.

Diken ekenlerin gül hasat etmeyi beklememeleri gerekir.

Quem quer que semeie espinhos, não espere colher rosas.

- Dikensiz bir gül yoktur.
- Her gülün dikenleri vardır.

- Não há rosas sem acúleos.
- Não há rosa sem espinhos.

Onun misafirperverliğine karşılık olarak ona bir demet gül verdim.

Eu dei um punhado de rosas para ela como agradecimento por sua hospitalidade.

çünkü zamanında Abdullah Gül ile Hulusi Akar'ında 1973 yılında İngiltere de çekilmiş

porque na época Abdullah Gul e Hulusi Akar foram baleados na Inglaterra em 1973