Translation of "Gözlü" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Gözlü" in a sentence and their portuguese translations:

Orman gözlü orman kulaklı.

O campo tem olhos, a floresta tem ouvidos.

O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.

Ela é uma chinesa muçulmana de olhos azuis.

O yalnızca mavi-yeşil gözlü Polonya kızlarını sever.

Ele só gosta de polonesas com olhos azuis.

Yeşil gözlü bir kız görünce hemen âşık olur.

Ele se apaixona assim que vê uma garota de olhos verdes.

O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.

Ela é uma bela garota loira de olhos azuis.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

Tom tem cabelos loiros e olhos verdes.

- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

Em terra de cego quem tem um olho é rei.