Translation of "Kızdır" in English

0.030 sec.

Examples of using "Kızdır" in a sentence and their english translations:

Laurie bir kızdır.

Laurie is a girl.

O modern bir kızdır.

She's a modern girl.

Mary iyi bir kızdır.

Mary is a good girl.

Ann küçük bir kızdır.

Ann is a little girl.

Mary muhteşem bir kızdır.

Mary is a gorgeous girl.

Mary çekici bir kızdır.

Mary is an attractive girl.

Emina, Saraybosnalı bir kızdır.

Emina is a girl from Sarajevo.

O, güzel bir kızdır.

She is a beautiful girl.

Bu, görmek istediğin kızdır.

This is the girl you wanted to see.

Kumi köpekleri seven kızdır.

Kumi is the girl who likes dogs.

O güzel bir kızdır.

That's a pretty girl.

Tom'un arkadaşlarının çoğunluğu kızdır.

Most of Tom's friends are girls.

Yeğenim ciddi bir kızdır.

My niece is a serious girl.

O inatçı bir kızdır.

She is an obstinate girl.

Mary şanslı bir kızdır.

Mary is a lucky girl.

Mary çalışkan bir kızdır.

Mary is a hardworking girl.

Miho en çok hoşlandığım kızdır.

Miho is the girl I like best.

O iyi huylu bir kızdır.

She is a well-mannered girl.

O, benim iyi tanıdığım kızdır.

That is the girl whom I know well.

Mary sınıftaki en sevimli kızdır.

Mary is the cutest girl in the class.

O, gerçekten, güzel bir kızdır.

She is, indeed, a lovely girl.

O, sınıftaki en popüler kızdır.

She's the most popular girl in the class.

O, kalın kafalı bir kızdır.

- She is an obstinate girl.
- She's a stubborn girl.

Ah Mei sevimli bir kızdır.

Ah Mei is an adorable girl.

Mary çok güzel bir kızdır.

- Mary is a very beautiful girl.
- Mary is a very good-looking girl.

Jane çok güzel bir kızdır.

Jane is a very beautiful girl.

Kumi, babası köpekleri seven kızdır.

Kumi is the girl whose father likes dogs.

Emily okulda en parlak kızdır.

Emily is the brightest girl in school.

Vibeke, Norveç'ten güzel bir kızdır.

Vibeke is a beautiful girl from Norway.

Mary kolayca duygusallaşan bir kızdır.

Mary is a girl who gets emotional easily.

Mary düz görünümlü bir kızdır.

Mary is a plain-looking girl.

Mary iyi görünümlü bir kızdır.

Mary is a good-looking girl.

Mary çok çekici bir kızdır.

Mary is a very attractive girl.

Mary çok bağımsız bir kızdır.

Mary is a very independent girl.

Mary konuşması hoş olan bir kızdır.

Mary is a girl who is pleasant to talk with.

O, bir kızdır, ama o cesurdur.

She's a girl, but she's brave.

Beth, yılanları seven garip bir kızdır.

Beth is an odd girl who likes snakes.

Bu hikayenin kahramanı küçük bir kızdır.

The heroine of this story is a little girl.

O, açık ara farkla en uzun kızdır.

- She is much the tallest girl.
- She's by far the tallest girl.

Kızım iletişim kuran ve meraklı bir kızdır.

My daughter is a communicative and inquisitive girl.

Jane, kız kardeşi kadar güzel bir kızdır.

Jane is as beautiful a girl as her sister.

O hikâyenin kadın kahramanı, küçük bir kızdır.

The heroine of this story is a little girl.

Sami'nin yeni kız arkadaşı erkeksi bir kızdır.

Sami's new girlfriend is a tomboy.

O bir oğlandır ve o da bir kızdır.

He is a boy and she is a girl.

Mary çok fazla konuşmasının dışında güzel bir kızdır.

Mary is a nice girl, except that she talks too much.

- Mary, hırslı bir kızdır.
- Mary hırslı bir kız.

Mary is an ambitious girl.

Bozhena oldukça sarışın; o bizim okuldaki en güzel kızdır.

Bozhena is a pretty blonde; she is the prettiest girl in our school.

O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.

She is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.

Jolanta, Bronisław'ın üniversitesinden gelen, çok güzel bir genç kızdır.

Jolanta is a very beautiful teenager girl from Bronisław's university.

Mary sarı saçları ve mavi gözleriyle güzel bir kızdır.

Mary is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.