Translation of "Donmuş" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Donmuş" in a sentence and their portuguese translations:

Donmuş olduğu için

Que, como está congelada, por vezes

O hâlâ donmuş.

- Ainda está congelado.
- Ainda está congelada.

Tom donmuş kırağı üzerinde kaydı.

Tom escorregou no gelo.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Temos de ter cuidado em lagos congelados.

Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da

Embora o lago esteja todo congelado,

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Temos de ter cuidado em lagos congelados.

Schopenhauer mimariyi "donmuş müzik" olarak tanımladı.

Schopenhauer definiu a arquitetura como "música congelada".

Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.

Parece que esta área é um lago congelado.

Yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?

ou tentamos pescar no lago congelado com as larvas?

Çocuklar donmuş gölet üzerinde bir hokey pisti kurdular.

Os rapazes montaram um rinque de hóquei sobre o lago pequeno congelado.

Yoksa larvaları alıp donmuş bir gölde balık mı avlayalım?

ou tentamos pescar no lago congelado com as larvas?

Ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

ir até ao lago congelado, fazer um buraco e tentar pescar.

Akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

magma fluido e fundido congelado e o mundo está pronto para perecer

Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba zamanla donmuş gibi görünüyor.

A cidadezinha, abandonada há muito tempo, parece congelada no tempo.

Daha doğrusu kanunların belirli bir siyasi dönemin donmuş ifadesi olduğu söylenince alınıyorlar.

Ou melhor ainda, que a lei é a expressão congelada de um tempo político.

Başkurdistan'daki Nuguş Nehri, genellikle kasım ayında donar ve nisan ayına kadar donmuş kalır.

O Rio Nugush, em Bashkortostan, geralmente congela durante novembro e fica congelado até abril.