Translation of "Dini" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Dini" in a sentence and their portuguese translations:

dini kullanan siyasetçiler

políticos usando religião

- Dini, devletten uzak tutun.
- Dini, hükümet dışı tutun.

Mantenha a religião fora do governo.

O, dini müzik dinler.

Ela ouve música religiosa.

Dini inancınız varsa da günahtır

Também é pecado se você tem crenças religiosas

Tom dini tartışmamaya karar verdi.

Tom decidiu não discutir sobre religião.

Fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?

Mas a tolerância ao Islã não era uma religião?

dini kullanan rüşvetçi dolandırıcı üç kağıtçılar

três fabricantes de papel traindo suborno usando religião

Katedralin tavanında dini bir resim vardı.

A catedral tinha uma pintura religiosa no teto.

Cadılar Bayramı dini bir bayram değildir.

O Dia das Bruxas não é um feriado religioso.

Bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef

infelizmente alguém está quebrando a religião que estamos dizendo

Dini meseleler hakkında konuşmak hassas bir mevzudur.

Falar de assuntos religiosos é uma questão delicada.

- Para kazanmak onun dinidir.
- Onun dini para kazanmaktır.

Ganhar dinheiro é a religião dele.

Tom'un birçok dini kitabı var ama o onları hiç okumaz.

O Tom tem muitos livros sobre religião, mas nunca os leu.

Onların bize yıllardır bahsettiği güzellik, hoşgörü dini değilmiş bakın Müslümanlık diyorlar

Olha, não é sobre a religião da beleza e da tolerância que eles falam há anos.

Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.

A religião é algo muito pessoal. Quase todo mundo tem na verdade sua própria religião. Coletividade em religião é um artifício.

Carl Gustav Jung, analitik psikolojinin kurucusu, her zaman hastalıklarının dini inançlarına çok saygı gösterdi.

Carl Gustav Jung, o fundador da psicologia analítica, sempre respeitou muito as convicções religiosas de seus pacientes.

Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.

Ninguém nasce odiando outra pessoa por causa da cor de sua pele, de sua formação ou religião. As pessoas, para poder odiar, precisam ser ensinadas, e, se podem aprender a odiar, também podem ser ensinadas a amar, porque ao coração do homem chega mais facilmente o amor do que o seu oposto.