Translation of "Cüzdanını" in Portuguese

Bana cüzdanını cüzdanını ve saatini ver.

Dê-me sua carteira e seu relógio.

Tom cüzdanını arıyor.

Tom está procurando sua carteira.

Kayıp cüzdanını arıyor.

Ela está procurando a carteira que ela perdeu.

O, cüzdanını çaldırdı.

- Sua carteira foi roubada.
- Roubaram-lhe a carteira.

Tom cüzdanını kaybetti.

Tom perdeu a carteira.

Tom cüzdanını masaya bıraktı.

Tom deixou a carteira dele sobre a mesa.

Kanepenin arkasında cüzdanını buldum.

Eu encontrei a sua carteira atrás do sofá.

Mary çantasından cüzdanını çıkardı.

Mary tirou a carteira da bolsa.

Ben senin cüzdanını çalmadım.

Eu não roubei a sua carteira.

Tom cüzdanını masaya koydu.

Tom colocou a carteira na mesa.

Onlar trende cüzdanını çaldılar.

Eles roubaram a carteira dela no trem.

Tom cüzdanını cebinden çıkardı.

Tom tirou a carteira do bolso.

Tom trende cüzdanını çaldırdı.

Roubaram a carteira de Tom no trem.

O, çalınan cüzdanını kurtardı.

Ele recuperou a sua carteira roubada.

Tom evde cüzdanını bıraktı.

- Tom deixou a carteira em casa.
- O Tom deixou a carteira em casa.

Mary cüzdanını arabada unuttu.

Maria esqueceu a bolsa dela no carro.

Tom Mary'nin cüzdanını buldu.

O Tom encontrou a bolsa da Mary.

Birisi Tom'un cüzdanını çaldı.

Alguém roubou a carteira de Tom.

- Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
- Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.

Tom colocou a carteira em cima da cômoda.

Tom cüzdanını cebine geri koydu.

Tom pôs a carteira de volta no bolso.

Tom cüzdanını bulup bulmadığımı sordu.

- Tom perguntou se eu tinha achado a carteira dele.
- Tom perguntou se eu havia achado a carteira dele.

Onlar trende onun cüzdanını çaldılar.

Eles roubaram a carteira dele no trem.

Onlar trende senin cüzdanını çaldılar.

Eles roubaram a sua carteira no trem.

Tom cüzdanını nereye koyduğunu hatırlamıyor.

Tom não consegue se lembrar onde colocou sua carteira.

Tom cüzdanını çıkardı ve faturayı ödedi.

Tom pegou a carteira e pagou a conta.

Tom faturayı ödemek için cüzdanını çıkardı.

O Tomás puxou da carteira para pagar a conta.

Cüzdanını alan adamı tarif edebilir misin?

Você pode descrever o homem que pegou sua carteira?

Babam cüzdanını çıkarıp bana 10 dolar verdi.

O meu pai pegou a carteira e me deu dez dólares.

Cüzdanını sokakta kaybetti. İçinde hiç para yoktu, ancak bütün belgeleri onun içindeydi.

- Ele perdeu a carteira na rua. Não continha dinheiro, mas todos os seus documentos estavam lá.
- Ele perdeu a carteira dele na rua. Não continha dinheiro, mas todos os documentos dele estavam lá.