Translation of "Akıl" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Akıl" in a sentence and their portuguese translations:

Akıl sağlığımızla oynamayalım

Não vamos brincar com a nossa saúde mental

Akıl süzgecinden fazlaca geçirirsek

Se o analisarmos demasiado,

Tom, Mary'nin akıl hocası.

- Tom é o mentor de Mary.
- Tom é o mentor da Mary.

Kanatlar kuşa, akıl insana.

Aos pássaros, a Natureza deu asas; e ao homem, a razão.

O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.

- Ela telefonou ao psiquiatra.
- Ela ligou para o psiquiatra.

Yani akıl almaz bir hayat bu.

Quero dizer, uma vida inimaginável.

Ne yapacağımı bilmediğimden, ondan akıl istedim.

Como não sabia o que fazer, pedi-lhe conselho.

Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.

Saúde e inteligência são as duas bênçãos da vida.

Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.

Algumas doenças mentais já têm cura.

Kalp evet diyor, akıl hayır diyor.

- O coração diz que sim, mas o bom senso diz que não.
- O coração diz que sim, mas o juízo diz que não.
- O coração diz que sim, mas a razão diz que não.

- Tom, Mary'nin danışmanıydı.
- Tom, Mary'nin akıl hocasıydı.

- Tom foi o mentor de Mary.
- Tom foi o mentor da Mary.
- Tom era o mentor da Mary.

- Tom bir hastalık hastası.
- Tom bir akıl hastası.

Tom é hipocondríaco.

Tamam yeter biraz daha devam edersek sanırım akıl hastanesine gideceğiz

Ok, se continuarmos um pouco mais, acho que iremos para o hospital psiquiátrico

- Bir elin nesi var iki elin sesi var.
- Akıl akıldan üstündür.

Duas cabeças são melhores que uma.

Videoyu on saniye izleyince kendimi akıl hastanesinden kaçan adamı dinliyormuş gibi hissettim

Quando assisti o vídeo por dez segundos, senti como se estivesse ouvindo o homem fugindo do hospital psiquiátrico.

Böyle bir adam nasıl başkan olabilir? akıl alır bir olay değil kesinlikle!

como esse homem pode se tornar presidente? Definitivamente não é um incidente!

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

- Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.
- Todos os homens são livres de nascimento e iguais em dignidade e direitos. Possuem razão e consciência e devem dirigir-se uns aos outros com espírito fraterno.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.