Translation of "Aşağı" in Portuguese

0.015 sec.

Examples of using "Aşağı" in a sentence and their portuguese translations:

Aşağı indiğimde,

Descer e...

Aşağı bakmamaya çalışın.

E não olhar para baixo.

Aşağı itelim. Dolduralım.

Piso com força. Encho o buraco.

Kitabın baş aşağı.

O seu livro está de ponta-cabeça.

- Yavaşça merdivenlerden aşağı gidelim.
- Yavaşça merdivenlerden aşağı inelim.

- Vamos descer as escadas devagar.
- Vamos descer as escadas lentamente.

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

Temos de descer. Depressa!

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Vamos ver alguns destes buracos.

Aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.

e depois tentar arranjar forma de descer.

Bu kanyondan aşağı ineceğiz.

Vamos descer a ravina.

Sen baştan aşağı ıslaksın.

- Vocês estão encharcados.
- Você está encharcado.

O, tepeden aşağı gitti.

Ele desceu o morro.

Ben asansörle aşağı indim.

- Eu desci de elevador.
- Desci de elevador.

Onu baş aşağı çevirin.

Vire-o de ponta-cabeça.

Gözyaşları yanaklarından aşağı aktı.

As lágrimas escorriam pelas faces dela.

Bana baştan aşağı baktı.

Ele deu-me um olhar fixo da cabeça aos pés.

Valizimi odamda aşağı getir.

Traga para baixo a mala que está no meu quarto.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Vamos ter de descer por aqui.

Ama önce aşağı inelim. Pekâlâ.

Mas vamos descer primeiro.

Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.

Eles têm mais ou menos o mesmo tamanho.

Resim baş aşağı asılı idi.

- A tela estava pendurada de cabeça para baixo.
- A tela estava pendurada de ponta-cabeça.

Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.

- Eu ouvi ele descer as escadas.
- Eu ouvi-o a descer as escadas.

Tom, Mary'yi merdivenlerden aşağı itti.

Tom empurrou Maria escada abaixo.

O, başını yukarı aşağı salladı.

Ele balançou a cabeça pra cima e pra baixo.

Biz aceleyle merdivenlerden aşağı koştuk.

Nós corremos escada abaixo.

Tom bardağı baş aşağı çevirdi.

Tom virou o copo de ponta-cabeça.

Komşum evini baştan aşağı yeniledi.

Minha vizinha reformou completamente a casa dela.

Bunu kim baş aşağı çevirdi?

Quem virou isso de ponta-cabeça?

Tom bir dağdan aşağı kayıyordu.

Tom estava descendo uma montanha esquiando.

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

Não quero ficar aqui. Quero descer.

Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.

Como eu dizia, vi uma cadeia montanhosa a oeste,

Bu girişmeyeceğim bir mücadele. Aşağı ineceğiz.

Não quero provocá-la. Vamos descer.

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

Chegaria lá mais depressa.

Pekâlâ, aşağı ve sağa doğru iniyoruz.

Vamos para baixo e para a direita.

Ve sonra da kenardan aşağı ineceğim.

atirá-la pelo precipício e descer a fazer rapel.

Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.

Tom andava lentamente enquanto olhava para baixo.

Ve yokuş aşağı gitmek uzun sürmüyor.

E não demora muito para desmoronar.

Düzeltmek için masayı baş aşağı çevirdim.

Virei a mesa de ponta-cabeça para consertá-la.

- O uçuruma düştü.
- Uçurumdan aşağı yuvarlandı.

Ela caiu em um abismo.

- Tom bir basamağı ıskalayıp merdivenlerden aşağı düştü.
- Tom adımını boşa atıp merdivenlerden aşağı yuvarlandı.

Tom deu um passo em falso e caiu escada abaixo.

Halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

Ou fazemos rapel e seguimos por ali?

Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.

Desceste e saíste das montanhas altas, entraste na ravina protegida,

Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.

Vou abri-lo, lançá-lo e correr do precipício abaixo

Bakın, burası dikleşiyor. O taraftan aşağı inmezdim.

Podem ver que aqui é mais inclinado, portanto, eu não iria por ali.

Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.

Vamos puxar a corda e ver como está.

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Qual é a forma mais segura de descer a cascata?

Tamam, bu halatı kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Vamos usar esta corda presa a este pedregulho para descer em rapel

Halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Ou tentamos avançar sem a corda e depois descemos sem apoio?

- Onlar seni aşağı rütbeye indirdiler.
- Rütbeni düşürdüler.

- Eles te rebaixaram.
- Você foi rebaixado.

Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.

Tom flutuou rio abaixo em uma jangada.

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Se quiser fazer rapel selecione "direita" e "aceitar".

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Se quiser fazer rapel selecione "direita" e "aceitar".

Çünkü dal aşağı düşer ve siz de yuvarlanırsınız.

Caso contrário, ele parte-se e nós caímos.

Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Vamos usar esta corda presa a este pedregulho para descer em rapel

Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim

Vamos usar esta corda presa a este pedregulho para descer em rapel

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

São dezenas de metros. Não há como descer isto.

Aşağı yukarı milattan önce 2650 yıllarına tekabül ediyor

aproximadamente antes de 2650 aC

- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.

Abaixe o seu lápis.

Edu'nun aşağı yukarı bin tane eşcinsel arkadaşı var.

Edu tem mais ou menos mil amigos gays.

Kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.

Ninguém percebeu que o retrato foi pendurado de cabeça para baixo.

Tom'un kaldırımdan aşağı bir bebek arabası ittiğini gördüm.

Vi o Tom empurrando um carrinho de bebê pela calçada.

Gökyüzüne bak. Eğer aşağı bakarsan asla gökkuşağını bulamazsın.

Olhe para o céu. Você nunca encontrará um arco-íris se você estiver olhando para baixo.

Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?

Qual foi o porquê de ter deixado a xícara às avessas na última vez?

Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.

Por favor, me ajude a abaixar isto.

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

Vamos descer e verificar o estado dos medicamentos.

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

A segurança está 100 metros abaixo, no precipício.

Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.

E lembro-me que havia uma forma estranha à minha esquerda, a descer...

- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.

Ela tem mais ou menos a minha idade.

Ne diyorsunuz? Halatla mı inelim, karlı taraftan aşağı mı kayalım?

O que acha? Fazemos rappel ou vamos pela encosta cheia de neve?

Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.

A outra opção é usar a minha corda,  que posso atar e fazer rapel.

Bir helikopterle uçup halatla aşağı inmek için "Sol"a basın.

Se quiser entrar no helicóptero e depois fazer rapel, selecione "esquerda".

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

Quanto tempo, mais ou menos, leva para ir caminhando daqui até a prefeitura?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

Qual é a forma mais fácil de descer para salvarmos a Dana?

Helikopterle uçup halatla aşağı inmek isterseniz "Sola" ve "Tamam" tuşuna basın.

Se quiser entrar no helicóptero e fazer rapel, selecione "esquerda" e "aceitar".

Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.

É melhor estar meio certo que completamente errado.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Se quiser atravessar a corda, selecione "esquerda". Se quiser fazer rapel, selecione "direita".

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

Ou podemos usar esta corda, encontrar um sítio para atá-la e fazer rapel.

Daha önce pilotlar bunu uçağın burnunu yukarı veya aşağı kendileri kaldırıp indiriyorlardı

Anteriormente, os pilotos estavam levantando isso para cima ou para baixo no nariz do avião.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Se quiser atravessar a corda, selecione "esquerda". Se quiser fazer rapel selecione "direita".

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Fazemos rapel com a corda e descemos diretamente? Ou tentamos avançar sem a corda e depois descemos sem apoio?

- Yuvadan düşen küçük bir kuşu kurtardık.
- Yuvadan aşağı düşmüş bir yavru kuşu kurtardık.

- Salvamos um filhote de pássaro que tinha caído do ninho.
- Salvamos um passarinho que havia caído do ninho.

- O az çok benim yaşımda.
- O aşağı yukarı benim yaşımda.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- O neredeyse benim yaşımda.

- Ela tem mais ou menos a minha idade.
- Ela é mais ou menos da minha idade.

- Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.
- Tom Mary ile yaklaşık aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary'nin yaşındadır.
- Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary ile aynı yaştadır.

O Tom tem aproximadamente a idade da Maria.