Translation of "Zayıf" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Zayıf" in a sentence and their polish translations:

Herkesin zayıf noktaları vardır.

Każdy ma swój czuły punkt.

İnsanların zayıf hafızaları vardır.

Ludzie mają krótką pamięć.

Tom'un nabzı çok zayıf.

Puls Toma jest bardzo słaby.

Zayıf bir hafızan var.

Masz kiepską pamięć.

İçgüdü genellikle zayıf bir kılavuzdur.

Instynkt jest często kiepskim przewodnikiem.

O, zayıf karakterli bir adam.

Jest mężczyzną słabego charakteru.

Ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık.

i nierzadko niewyobrażalną głupotę.

Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.

Każdy ma swoje mocne i słabe strony.

Doğanın zekâmız karşısında çok zayıf olduğu anlayışı...

że natura jest zbyt słaba, by oprzeć się naszemu intelektowi.

Adam zayıf bir kimse. Köpeğimi bile kaldıramadı.

Adam to mięczak - nie dał rady podnieść nawet mojego psa!

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

Źle się poruszała. Powoli, bardzo słabo.

- Yen dolardan daha zayıf.
- Yen dolardan daha değersizdir.

Jen jest słabszy od dolara.

Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum.

Po prostu nie chcę, aby ludzie myśleli, że jestem słaby.

Benim Japonca düzeyim zayıf, bu yüzden iyi yazamam.

Jestem słaby z języka japońskiego, więc nie jestem w stanie pisać poprawnie.

O kötü görme yeteneği olan zayıf bir çocuktu.

Był dzieckiem słabym, z marnym wzrokiem.

Kim onun o kadar zayıf ve küçük olabileceğini düşünürdü?

Kto by pomyślał, że ona może być tak chuda i niska.

- Takımımızın kazanması pek olası değil.
- Takımımızın kazanma şansı zayıf.

Mało prawdopodobne, by nasza drużyna wygrała.

O kadar zayıf ki sağlıklı ahtapotlar gibi canlı renkler çıkaramıyor.

Jest za słaba, by stworzyć żywe kolory zdrowej ośmiornicy,