Translation of "Hayatını" in Polish

0.014 sec.

Examples of using "Hayatını" in a sentence and their polish translations:

Yavaşça hayatını kaybediyor

Powoli umiera

Hayatını eğitime adadı.

Poświęciła życie edukacji.

Tom hayatını seviyor.

Tom lubi swoje życie.

...geri kalanının hayatını kurtarır.

to ratunek dla pozostałych.

Hayatını doğanın korunmasına adadı.

On poświęcił swoje życie zachowaniu środowiska naturalnego.

Hayatını tıp mesleğine adadı.

Swe życie poświęcił medycynie.

Tom hayatını değiştirmeyi istedi.

Tom chciał zmienić swoje życie.

Tom'un hayatını kurtarmaya çalışıyorum.

Próbuję uratować Tomowi życie.

Hayatını bilim çalışmasına adadı.

Poświęcił swoje życie nauce.

Televizyon aile hayatını mahvediyor.

Telewizja niszczy życie rodzinne.

Zaten hayatını iki kez kurtardım.

Już dwa razy uratowałem ci życie.

Hayatını sürüngen araştırmalarında öncülük ederek geçirdi

Całe życie spędził na pionierskich badaniach gadów,

Bir milyon kişi savaşta hayatını kaybetti.

W wojnie zginęło milion osób.

Tom, Boston'da kaldığı sırada hayatını kaybetti.

Tom zmarł podczas jego pobytu w Bostonie.

O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.

Poświęcił swoje życie na pomoc biednym.

Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.

Zwykły dotyk ratuje jego życie.

- Tom kanser nedeniyle hayatını kaybetti.
- Tom kanserden öldü.

Tom zmarł na raka.

O gün üç yüzün üzerinde kişi hayatını kaybetti.

Ponad trzystu ludzi straciło życie tego dnia.

En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.

Ponad 60 osób zginęło, tysiące zostało rannych

Hak olan için dövüşmen, kendi hayatını bile tehlikeye atman gereken zamanlar var.

Czasem jest tak, że trzeba walczyć o prawdę, nawet ryzykując własne życie.

Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.

Pozostałych też. Surowe zimowe noce można przetrwać tylko, trzymając się razem.