Translation of "Hatırlıyorum" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Hatırlıyorum" in a sentence and their polish translations:

Hatırlıyorum.

Pamiętam.

- Onu hatırlıyorum.
- Onu elbette hatırlıyorum.

- Pamiętam to.
- Tak, pamiętam.

Şimdi hatırlıyorum.

- Teraz już pamiętam.
- Teraz sobie przypominam.

Onu hatırlıyorum.

Pamiętam to.

- Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- Ne dediğini hatırlıyorum.

Pamiętam co on powiedział.

O duyguyu hatırlıyorum.

Pamiętam to uczucie.

Bu yeri hatırlıyorum.

Pamiętam to miejsce.

Ne olduğunu hatırlıyorum.

Pamiętam, co to było.

Bu haritayı hatırlıyorum.

Pamiętam tę mapę.

Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.

Pamiętam spotkanie z nim w Paryżu.

Ben onu iyi hatırlıyorum.

Pamiętam to dobrze.

Tom'la Boston'da görüştüğümüzü hatırlıyorum.

Pamiętam, że spotkałem Toma w Bostonie.

Ben mektubu postaladığımı hatırlıyorum.

Pamiętam, że wysłałem ten list.

Ben ilk seferi hatırlıyorum.

- Pamiętam pierwszy raz.
- Wspominam pierwszy raz.

Ben, her şeyi hatırlıyorum.

Wszystko pamiętam.

Her şeyi, her şeyi hatırlıyorum.

Wszystko... pamiętam wszystko.

Onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

Już gdzieś ją widziałem.

Onunla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.

Pamiętam, że gdzieś już ją spotkałem.

Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.

Pamiętam, że spotkałem ich gdzieś.

Onunla bir yerde buluştuğumuzu hatırlıyorum.

Pamiętam, że gdzieś już go spotkałem.

Onunla karşılaştığımı hayal meyal hatırlıyorum.

Mgliście pamiętam spotkanie z nim.

Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.

Pamiętam, że raz ją widziałem.

Geçen yıl seni gördüğümü hatırlıyorum.

Pamiętam, jak Cię widziałem w ubiegłym roku.

Kitabı kütüphaneye iade ettiğimi hatırlıyorum.

Pamiętam, jak oddawałem książkę do biblioteki.

Sizinle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.

Pamiętam, że się już spotkaliśmy.

Ormandaki renk harmonisine hayran kaldığımı hatırlıyorum

Pamiętam, że zaskoczyła mnie w lesie harmonia barw,

O adamın adını çok iyi hatırlıyorum.

Bardzo dobrze pamiętam nazwisko tego człowieka.

Ben bir zamanlar hikayeyi duyduğumu hatırlıyorum.

Pamiętam, że raz słyszałem tę historię.

Adamın yüzünü hatırlıyorum, ama adını unutmuşum.

Kojarzę tego mężczyznę z twarzy, ale nie pamiętam jak ma na imię.

Onun o konuda bir şey söylediğini hatırlıyorum.

Pamiętam, jak coś o tym mówił.

Senin yüzünü hatırlıyorum ama senin adını hatırlamıyorum.

Pamiętam twoją twarz, ale nie pamiętam twojego imienia.

Onun yüzünü hatırlıyorum ama onun adını hatırlamıyorum.

Pamiętam jej twarz, ale nie pamiętam jej imienia.

Geçen aralık ayının çok karlı olduğunu hatırlıyorum.

Pamiętam, że zeszły grudzień był bardzo śnieżny.

çok zorlu ve çalkantılı bir gün olduğunu hatırlıyorum.

że to był ciężki, burzliwy dzień, bardzo niespokojny.

Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.

Pamiętam, że po mojej lewej znajdował się dziwny kształt. Kiedy płynąłem w dół…

İnanılmaz bir günü hatırlıyorum. Büyük bir çitari sürüsü vardı.

Był pewien niesamowity dzień. Przypłynęła ławica ryb salpa.

Onun ve Mary'nin Fuji dağına tırmandıkları zamanı Tom'un bana anlattığını hatırlıyorum.

Pamiętam, że Tom mówił mi, o której weszli z Mary na górę Fuji.

En çılgın bilim kurgularımızdan bile çok daha fazlası. Her şeyin başladığı o günü hatırlıyorum.

Są bardziej ekstremalne niż najbardziej szalone science fiction. Pamiętam dzień, w którym wszystko się zaczęło.