Translation of "Bakın" in Polish

0.026 sec.

Examples of using "Bakın" in a sentence and their polish translations:

Bakın!

Popatrzcie!

Şuna bakın.

Spójrzcie!

Bakın, burada.

Patrzcie tutaj.

Şunlara bakın...

Wszystko...

Bakın, mantarlar!

Patrzcie, grzyby.

Şuna bakın!

Sprawdźmy!

Sıçanlar. Bakın!

Szczury. Spójrzcie!

Tanrım, bakın!

O rany, spójrzcie!

Bakın, işte.

Patrzcie, jest!

Tekrar bakın.

Spójrzcie jeszcze raz.

Aşağıya bakın.

Patrz poniżej.

Yukarıya bakın.

Patrz wyżej.

Keyfinize bakın.

Baw się dobrze.

Eğlenmenize bakın.

- Miłej zabawy.
- Baw się dobrze!

Tahtaya bakın.

- Spójrz na tablicę.
- Patrz na tablicę!

Bakın. Şuna baksanıza.

Patrzcie!

Burası olabilir, bakın.

To miejsce może być dobre.

Bakın, küçük yumurtalar.

Spójrzcie, jajeczka

Olamaz, bakın. Kaçtı.

O nie! Odpływa.

Gelip şuraya bakın.

Zajrzyj do środka.

Bakın, kartal orada!

Patrzcie, orzeł!

Evet, bakın, siyah.

Tak, spójrzcie, czarny!

Evet, bakın, siyah!

Tak, patrzcie, czarny!

İşte böyle, bakın.

Mamy go, spójrzcie.

Bakın, böyle kırıyorsunuz.

Wygnę go

Bakın, bir tarantula.

Spójrzcie, ptasznik.

Olamaz, şuna bakın.

O nie, patrzcie!

Boynuna bir bakın,

Popatrzcie teraz na skórę na szyi,

Birinci grafiğe bakın.

Spójrzcie na wykres 1.

Evet, bakın. Burada.

Spójrzcie, tam jest.

Nereye döndüğümüze bakın.

Zobaczcie, gdzie wróciliśmy.

Olamaz, durun. Bakın.

O nie! Patrzcie!

Şu dumana bakın.

Spójrz na ten dym.

Bakın, orada bir ışık demeti de var, bakın!

Widać też... snop światła, spójrzcie!

Vay canına, şuna bakın.

Spójrzcie!

Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.

Wózek zarastają winorośle.

Tamam, bakın burası açıklık.

Tu jest polana.

Bakın, bir tane geliyor.

Patrzcie, jedna nadpływa!

Bakın, onları böyle bırakacağız.

Zostawimy je tutaj.

Bakın, bunlar sincap izleri.

Spójrzcie, to na pewno trop wiewiórek.

Bakın, orada, aşağıda! Dana!

Jest tam na dole! Dana!

Tanrım, bakın, bir kartal!

Patrzcie, orzeł!

Bakın, bu böyle dönüyor.

To wkładamy tutaj,

Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.

Możemy zrobić z tego pochodnię.

Bakın, ileride ışık var.

Spójrzcie, widać światło.

Bakın, bir tane var.

Tu jest jeden.

Bakın, bir köknar ağacı.

Tam jest mała jodła.

Aynı bunun gibi, bakın.

Spójrzcie tutaj.

Bakın, bir yol görünüyor!

Widać drogę!

Vay canına, şuraya bakın.

Obejrzyjmy to miejsce.

Bakın, burada yol ayrılıyor.

Patrzcie, rozwidla się.

Şuna bakın! İşe yaradı.

Spójrzcie! Udało się.

Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.

Wciąż żyje, spójrzcie.

Bakın, parlayan şey buydu.

Patrzcie, to tak lśniło w słońcu.

Bakın, küçük bir akrep.

Spójrzcie, to mały skorpion.

Büyük farka bir bakın.

Zobaczcie wielką przepaść między nimi.

Başka sitelere de bakın.

Sprawdzaj inne strony internetowe.

Alternatif haber kaynaklarına bakın.

Porównuj z innymi źródłami informacji.

Dışarıda ne olduğuna bakın.

Zobacz co się dzieje na zewnątrz.

Benim yeni arabama bakın.

Spójrz na mój nowy samochód.

Grönland ve Afrika'ya bakın.

Popatrz na Grenlandię i Afrykę.

- Ellerine bak.
- Ellerinize bakın.

Spójrz na swoje ręce.

Bir sonraki sayfaya bakın.

Zajrzyj na następną stronę.

Bakın kim var orada.

Zobacz, kto tam jest.

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

A teraz będziemy przewracać te większe kamienie. Zobaczę, co jest pod tym.

Şu grafiğe yakından bir bakın.

Przyjrzyjmy się bliżej temu wykresowi.

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

To jest dobre.

Sadece 10 metre ilerimizde, bakın.

Tylko 12 metrów dalej, spójrzcie.

Bakın, Dana'nın izleri burada bitiyor.

Tropy Dany kończą się tutaj.

Ama bakın, şuradaki ağaca bile

Ale jeśli rozejrzymy się dookoła,

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

Trochę śmierdzi. Zobaczcie!

Hey, bakın. Eski aletler var.

Patrzcie, stare narzędzia.

Evet, bakın, tüm aletler burada.

Różne narzędzia.

Bakın, tünelde bir çatal var.

Tunel się rozwidla.

Bakın, onu kullanmak nasıl olur?

A gdybym jej użył?