Translation of "çıkmış" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "çıkmış" in a sentence and their polish translations:

Sudan çıkmış balık.

Jak ryba bez wody.

Zifiri karanlıkta ava çıkmış.

działający w kompletnej ciemności.

Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.

Wyszła z legowiska, zmierzała na skraj lasu.

Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.

Tom poczuł się jak ryba wyłowiona z wody.

Bir erkek puma. O da ava çıkmış.

Samiec pumy także poluje.

En son çıkmış gece görüş gözlüklerini mi almak istiyor?

zechce zabrać nowe gogle noktowizyjne?

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

Lwica poluje wraz ze swoim silnym stadem 13 osobników.

- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.

Mimo, że wyszło słońce, jest chłodno.

Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.

Wszystkie inne dzieci w szkole miały bogatych rodziców, więc czuł się jak ryba wyjęta z wody.