Translation of "Tavsiyesini" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Tavsiyesini" in a sentence and their japanese translations:

Tavsiyesini hiç beklemiyordum,

考えもしなかったアドバイスでした

Öğretmeninin tavsiyesini dinlemelisin.

- 君は先生の指示に従うべきだ。
- 先生のアドバイスは聞いておいた方がいいよ。

Babanın tavsiyesini almalıydın.

君はお父さんの忠告を聞けばよかったのだ。

Babanın tavsiyesini dinlemelisin.

君はお父さんの忠告を聞くべきである。

Annesinin tavsiyesini küçümsedi.

彼は母の助言を馬鹿にした。

Onun tavsiyesini dinlemelisin.

あなたは彼の忠告を聞くべきだ。

Tom'un tavsiyesini dinlemeliydim.

トムのアドバイスに従っておけばよかった。

Doktorunuzun tavsiyesini dinlemelisiniz.

あなたは医者の忠告に従うべきだ。

Onun tavsiyesini takip edebilirsin.

君は彼の忠告に従ったほうがよい。

Keşke doktorun tavsiyesini dinleseydim.

- 医者の忠告に従っておけばよかったのになぁ。
- 医者の忠告を聞いておけばよかった。

Niçin onun tavsiyesini dinlemiyorsun?

彼の忠告を注意して聞いたらどう。

Biz onun tavsiyesini dinlemeliyiz.

私たちは彼の忠告を聞くべきだった。

Onun tavsiyesini alsaydı, başarırdı.

- もし彼が彼女の忠告をえていたら、彼は成功していただろうに。
- もし彼が彼女の助言を受けていたら、成功していただろうに。
- もし彼が彼女のアドバイスをもらっていたら、成功していただろうに。

Yerinde olsaydım tavsiyesini dinlerdim.

- もし僕が君なら、彼の忠告に従うだろう。
- 私なら、彼のアドバイス通りにするだろうな。
- 俺だったら、彼の忠告に従うけどなあ。

Doktorunun tavsiyesini alsaydı, ölmeyebilirdi.

医者の言うことを聞いていたら死ななかったろうに。

Anne babanın tavsiyesini küçümsememelisin.

君は両親の忠告を軽んじてはいけない。

Tom'un tavsiyesini dinlemem gerekirdi.

トムのアドバイスに従っておけばよかった。

Babasının tavsiyesini görmezden geldi.

彼は父親の忠告を無視した。

Neden onun tavsiyesini dinlemedin?

- どうして彼の助言に耳を貸そうとしなかったんですか。
- なんで彼のアドバイスを聞こうとしなかったんだ?
- なんで彼のアドバイスに聞く耳を持たなかったんだ?

Onun tavsiyesini takip etmelisin.

あなたは彼の忠告を聞くべきだ。

Onun tavsiyesini izlemen mantıklıydı.

あなたが彼女の忠告に従ったのは賢明でした。

Çocuk babasının tavsiyesini umursamadı.

少年は父親の忠告に少しも注意を払わなかった。

Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.

君は彼の忠告を受け入れるべきだったのに。

Bana kimin tavsiyesini izleyeceğimi söyle.

誰の忠告に従うべきかわたしに教えて下さい。

O onun tavsiyesini görmezden geldi.

- 彼は彼女の助言を無視した。
- 彼は彼女のアドバイスを無視した。

Sorun hakkında onun tavsiyesini istedi.

彼はその問題について、彼女の助言を求めた。

Onun tavsiyesini dinlemeyecek kadar akıllıydın.

君が彼の忠告に従わなかったのは賢明だった。

Her zaman onun tavsiyesini dinlemeyiz.

私達はいつも彼の忠告を取り入れるというわけではない。

O, annesinin tavsiyesini görmezden geldi.

彼は母のアドバイスを無視した。

Doktorun tavsiyesini dinlemediğim için pişmanım.

私は医者の忠告に従わなかったことを後悔している。

Onu herhangi birinin tavsiyesini istemeden yaptım.

誰にも相談せずにやった。

Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.

君は彼の助言に従いさえすればよい。

O onun tavsiyesini alsaydı başarılı olurdu.

もし彼が彼女の忠告をえていたら、彼は成功していただろうに。

Eğer o, doktorunun tavsiyesini alsaydı ölmeyebilirdi.

医者の言うことを聞いていたら死ななかったろうに。

Ne yapılacağını bilemeyince onun tavsiyesini istedim.

私は何をしたらよいのかわからなかったので、彼に聞いた。

Anne ve babanın tavsiyesini ciddiye almalısın.

親の言うことは聞いたほうがいい。

Ben onun tavsiyesini değerli olarak görüyorum.

私は彼の忠告を貴重なものだと思っている。

Onun tavsiyesini alsan daha iyi olur.

彼女の意見に従うほうがいい。

- Onun tavsiyesini almalıydın.
- Onun tavsiyesine uymalıydın.

君は彼の忠告を受け入れるべきだったのに。

Siz istemiyorsanız onun tavsiyesini almanıza gerek yok.

君が望まないなら、彼の忠告に従う必要はない。

Onun tavsiyesini uygulamadılar, sonuçta şirketleri iflas etti.

彼らは彼の忠告を無視した。その結果彼らの会社は倒産した。

Eğer onlar doktorun tavsiyesini aldıysa ölmemiş olabilirler.

医者の言うことを聞いていたら死ななかったろうに。

Onun öğretmenin tavsiyesini görmezden gelme cesareti vardı.

彼は厚かましくも先生の助言を無視した。

Yapman gereken tek şey onun tavsiyesini takip etmek.

君は彼の助言に従えさえすればよい。

Babandan onun tavsiyesini istemelisin ve onu takip etmelisin.

君はお父さんの助言を聞いてそれに従うべきだ。

- Niçin onun fikrini sormuyoruz?
- Onun tavsiyesini alsak ya.

- 彼に助言を求めてはいかがですか。
- 彼のアドバイスを聞いてみましょうよ。
- 彼に相談してみませんか。
- 彼に助言を求めてはどうでしょうか。

Eğer doktorunun tavsiyesini dinlediyse, o hâlâ hayatta olabilir.

- 彼が医者の言うことを聞いていたら、今でも生きていたかもしれないのだが。
- 彼が医者のアドバイスを聞いていたら、まだ生きていたかもしれない。

Muhtemelen o onun tavsiyesini uymayı reddedecektir, çünkü ondan hoşlanmamaktadır.

彼女は彼の助言どおりにすることをたぶん拒むだろう、というのは彼が嫌いなので。