Translation of "Tadı" in Japanese

0.024 sec.

Examples of using "Tadı" in a sentence and their japanese translations:

Tadı nasıldır?

味はいかがですか。

Tadı nasıl?

味はいかがですか。

Onun tadı mükemmel.

申し分のない味です。

İlacın tadı acı.

その薬は苦い味がする。

Etin tadı kötü.

その肉は味が良くない。

Sütün tadı ekşi.

その牛乳は酸っぱい味がする。

Sütün tadı kötüydü.

- そのミルクはまずかった。
- あの牛乳、おいしくなかったよ。

Aşkın tadı acıdır.

恋の味は苦い。

Bunun tadı iyi.

これはいい味してる。

Tadı güzel değildi.

これは美味しくなかった。

Bunun tadı küflü.

かび臭い味がする。

Tereyağının tadı ekşi.

このバターはすっぱい味がする。

- Bu portakalların tadı iyi.
- Bu portakallrın tadı iyi.

これらのオレンジは味がよい。

- Şekerin tadı çok dikkat çekicidir.
- Şekerin tadı çok belirgindir.

この味は砂糖が勝ち過ぎている。

Çok iyi tadı var.

とてもおいしいよ。

Tatlı bir tadı vardı.

それは甘い味がした。

Elmanın tatlı tadı var.

そのリンゴは甘い味がする。

Bu meyvenin tadı kötü.

- このフルーツは不味い。
- この果物は不味い。

Onun tadı gerçekten iyi.

大変おいしいですよ。

Bu elmaların tadı iyi.

これらのりんごは味がよい。

Bunun tadı çaya benziyor.

- これはお茶のような味だ。
- これ、お茶みたいな味がする。

Bu suyun tadı güzeldir.

- この水はよい味がする。
- この水はいい匂いがする。

Bu hindinin tadı iyi.

この七面鳥おいしいね。

Bu sütün tadı ekşi.

- この牛乳、すっぱい味がするよ。
- このミルク、すっぱい味がするよ。

Bu elmanın tadı ekşi.

- このりんごはすっぱい味がする。
- そのリンゴはすっぱい味がします。

Bu yoğurdun tadı tuhaf.

このヨーグルトは変な味がする。

Bu şarabın tadı iyi.

- このブドウ酒は味がよい。
- このワイン、おいしいんだよ。

Bu üzümlerin tadı ekşi.

- このブドウは酸っぱい味がする。
- この葡萄酸っぱいよ。

Bu biranın tadı acı.

このビールは苦い。

Çorbanın sarımsak tadı var.

このスープはニンニクの味がする。

Bu çorbanın tadı iyi.

このスープはいい味だ。

Bu çorbanın tadı nasıl?

このスープの味はどうですか。

Bu kahvenin tadı acı.

このコーヒーは苦い味がする。

Bu kahvenin tadı yanık.

このコーヒーはこげた味がする。

Kötü sütün tadı ekşidir.

腐った牛乳は酸っぱい。

Bu çayın tadı güzel.

このお茶美味しい。

Bu sütün tadı tuhaf.

この牛乳は変な味がする。

Sanırım bunun tadı iyi.

美味しいと思う。

Tadı dikenli bir salata gibi.

クギのサラダみたいだ

Her birinin kendi tadı var.

- 十人十色。
- めいめいに自分の好みがある。

Peynirli kekin tadı çok güzeldi.

- そのチーズケーキは味が甘すぎた。
- そのチーズケーキは甘すぎた。

Bu meyvenin tadı iyi değil.

- このフルーツは不味い。
- この果物は不味い。

Sirkenin keskin bir tadı vardır.

酢はすっぱい味がする。

Bu meyvenin tadı güzel değil.

この果物は不味い。

Bu salatada limon tadı var.

- このサラダはレモンの風味がある。
- このサラダはレモンの味がする。

Onun gerçekten nefis tadı var.

本当に美味しい。

Bunun tavuk gibi tadı var.

鶏肉のような味がする。

"Tadı güzel mi?" "Evet, iyi."

「おいしい?」「うん、おいしい」

"Tadı iyi mi?" " Evet, iyi."

- 「美味しい?」「うん、美味しいよ」
- 「おいしい?」「うん、おいしい」

İyi ilacın tadı acı olur.

良薬は口に苦し。

Bifteğin muhteşem bir tadı vardı.

ステーキはすばらしく美味しかった。

Bu çorbanın şarap tadı var.

このスープはワインの味がする。

Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.

味は― 厚紙みたい

Bu çorbanın balık gibi tadı var.

このスープは魚の味がする。

Bunun bir tavuk gibi tadı var.

鶏肉のような味がする。

Eğer açsan, her şeyin tadı iyidir.

お腹がすいていると何でもおいしいんだよ。

Onun tadı çok iyi, değil mi?

- とてもおいしいですね。
- すごくおいしいでしょ?

Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.

そのコーヒーは洗浄水のような味がする。

Bu salatanın bir limon tadı var.

このサラダはレモンの味がする。

Bu elmanın çok ekşi tadı var.

このリンゴはとてもすっぱい味がする。

Bu sütün tuhaf bir tadı var.

- このミルクは妙な味がする。
- この牛乳は変な味がする。

Bu peynirin keskin bir tadı var.

このチーズはピリッとした味がする。

Bu çorbanın çok iyi tadı yok.

- このスープ、あまり美味しくない。
- このスープ、イマイチだね。
- このスープ、微妙だよね。

Ve tadı o kadar hoşuna gidiyor ki

19世紀の商用品種として人気を博しました

- Balık somon gibiydi.
- Balığın tadı somonunkine benziyordu.

その魚はさけのような味だった。

Kavun, tatlı kokuyor ve tadı çok güzel.

そのメロンは甘い香りがして、とても味が良い。

Portakalın tatlı ya da ekşi tadı yoktu.

そのオレンジは甘くもすっぱくもなかった。

Açken insana her şeyin tadı güzel gelir.

ひもじい時にまずいものなし。

- Bu ilaç acı.
- Bu ilacın tadı acı.

- この薬は苦い。
- この薬はにがい味がする。

Bu eski balığın garip bir tadı var.

この古い魚は変な味がする。

Bu pastanın tadı benim için çok tatlı.

このケーキは私には甘すぎる。

Bu kurabiyeler pahalı değildir, ancak tadı iyidir.

このクッキーは高くないが、おいしい。

Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Tadı oldukça kötü, ama... ...İyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Ama hayal edebileceğiniz gibi, tadı pek harika sayılmaz!

でもおいしくないことは 分かるだろ

Fıçı birasının tadı sıcak bir günde özellikle iyidir.

暑い日の生ビールの味はまた格別だ。

Hiçbir şeyin senin yaptığın yemek kadar tadı güzel değil.

君が作る料理ほどおいしいものはない。

İyi ilacın tadı acıdır, iyi bir tavsiyeyi dinlemek zordur.

良薬は口に苦く、忠言は耳に逆らう。

Çiftlik balıkları vahşi olanlardan daha ucuzdur ve tadı idare eder.

養殖の魚は天然物より安くて、味もまあまあだ。

- Bu ilaç çok kötü tadıyor.
- Bu ilacın tadı çok kötü.

この薬はひどい味がする。

İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.

どちらも味は最悪だ でも片方は病気になる

İkisinin de tadı oldukça iğrenç, ama ancak biri beni hasta edebilir.

どちらも味は最悪だ でも片方は病気になる

Yaptığım tempura soğuduğunda, o derhal gevrekliğini kaybeder ve tadı iyi olmaz.

私の作る天ぷらは冷めるとすぐにべちゃっとなってしまい、あまりおいしくない。

Bu ızgarayı, dün kalanları kullanarak yaptım. Tadı oldukça güzel, değil mi?

このグラタンはきのうの残り物を利用して作ったんだ。なかなかおいしいでしょ。

Lütfen o kahveyi içmeyi deneyin. Ben onun çok iyi tadı olduğunu düşünüyorum.

そのコーヒーを飲んでみてください。とってもおいしいと思いますよ。

"Bu meyve suyunun tadı göz damlası gibi." "Göz damlasının tadına baktın mı?"

「このジュース、目薬みたいな味がする」「目薬飲んだことあるの?」

Eğer demliğe biraz daha çay yaprakları koyarsan, çayın tadı daha iyi olacaktır.

お茶の葉はもう少し多めに入れたほうがおいしいですよ。

Eğer elmaya benziyorsa ve elme gibi tadı varsa, o, muhtemelen bir elmadır.

- もしリンゴのように見えてリンゴのような味だったら、それは多分リンゴです。
- もしリンゴに似ていてリンゴのような味がしたら、それはほぼ間違いなくリンゴです。

- Almak için en zor bulduğun tavsiye çoğunlukla en faydalı olandır.
- İyi ilacın tadı acı olur.

良薬は口に苦し。