Translation of "Sinemaya" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Sinemaya" in a sentence and their japanese translations:

Sinemaya gideceğim.

映画に行くつもりです。

- Bir sinemaya gidelim.
- Sinemaya gitsek ya.

- 映画に行ったらどうですか。
- 映画を観に行きませんか?
- 映画を見に行こうよ。

Neden sinemaya gitmiyoruz?

映画に行ったらどうですか。

Biz sinemaya gidiyoruz.

映画に行くつもりです。

Sinemaya gitmek istiyorum.

映画見に行きたい。

Sinemaya gidelim mi?

映画を観に行きませんか?

Sinemaya gidecek misin?

映画に行くの?

Sinemaya gidiyor musun?

映画観に行くの?

Sinemaya gitmek istiyoruz.

- 映画を見に行きたいな。
- 私たち、映画館に行きたいの。

Ben sinemaya gidiyorum.

映画に行くつもりです。

- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
- İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

なぜ人々は映画を見に行くのか?

Sinemaya gitmek ister misin?

映画見に行かない?

Sinemaya gitmeye ne dersin?

映画を見に行こうではないですか。

Ben sinemaya gitmeyi severim.

映画を見に行くのが好きです。

Ben sinemaya gitmek istiyorum.

映画を見に行きたいな。

Beni sinemaya götürür müsün?

映画に連れて行ってくれませんか。

Dün gece sinemaya gittik.

私たちは昨夜映画を見に行きました。

Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.

映画を見に行くのが大好きなんだよ。

Seninle sinemaya gitmek istiyorum.

- 一緒に映画に行きたいな。
- 一緒に映画を観に行きたいな。

Pazar günleri sinemaya giderdi.

彼女は日曜日には映画を見に行くのが常だった。

Cumartesi akşamları sinemaya giderdik.

私達は土曜の夜はいつも映画に行ったものです。

Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

私は兄と映画に行きました。

İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

なぜ人々は映画を見に行くのか?

Niçin benimle sinemaya gelmiyorsun?

僕に一緒に映画を見に行かないか。

Canım sinemaya gitmek istiyor.

私は映画を見に行きたい気がする。

Şimdi sinemaya gidebilir misin?

今映画に行けますか。

Sık sık sinemaya giderim.

- 私はよく映画を見に行く。
- よく映画を見に行きます。

Tek başına sinemaya gitti.

彼女は独りで映画を見に行った。

Tom sinemaya gitmek istiyor.

トムは映画を見に行きたいです。

Ara sıra sinemaya giderim.

私は時々映画を見に行く。

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

映画に行くつもりです。

- Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
- Onunla birlikte sinemaya gitmek için tereddüt ettim.

彼と映画に行くのをためらった。

"Paulie, sinemaya gitmek ister misin?"

「ポーリー 映画へ行かない?

İstediğim kadar sık sinemaya gitmem.

自分で行きたいと思う映画を見に行かない。

Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.

私たちは映画に行くんですよ。一緒においでなさい。

Pazar günü genellikle sinemaya giderdim.

私は日曜にはたいてい映画を見に行った。

Arada bir birlikte sinemaya giderler.

彼らは時々一緒に映画を見に行く。

O, geçenlerde bir sinemaya gitti.

- 先日彼女は映画に行った。
- この間彼女は映画に行った。
- 先日彼女は映画を見に行った。

Beni bir sinemaya götürür müsün?

映画に連れて行ってくれませんか。

Cumartesi günü sinemaya gidelim mi?

土曜日に映画を見に行くのはどうですか。

Bu gece sinemaya gidebilir miyim?

今夜、映画見に行ってもいい?

Ayda kaç kez sinemaya gidersin?

月に何回映画を見に行きますか。

Canın sinemaya gitmek istemiyor mu?

映画を見に行きたくないですか。

Ben sinemaya gitmeyi çok severim.

映画を見に行くのが大好きなんだよ。

"Superman" bu ay sinemaya geliyor.

「スーパーマン」は今月その映画館で上映中です。

Ayda bir kez sinemaya giderim.

- 私は月に1度映画を見に行く。
- 私は月一で映画を見に行く。
- 私は月に一回映画を見に行く。

Haftada bir kez sinemaya gider.

- 彼女は毎週1回映画を見に行く。
- 彼女は週に一度映画を見に行く。

O, onunla birlikte sinemaya gitti.

彼女は彼と一緒に映画を見に行きました。

- Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
- Sinemaya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

映画に行くくらいなら家にいた方がましだ。

- O, nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.
- Nadiren, kırk yılda bir, sinemaya gider.

- 彼は映画に行くことはまず無い。
- 彼は映画に行くことはない。
- 彼が映画に行くことはまずない。
- 彼が映画に行くことは、たとえあるにしても、めったにない。

Sinemaya gidersen, kız kardeşini birlikte götür.

映画にいくなのなら妹も連れていきなさい。

Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.

トムは父親に映画にいっていいか尋ねた。

O beni sinemaya götürmeye söz verdi.

彼は私を映画に連れて行くと約束した。

Sık sık onunla birlikte sinemaya gider.

彼はよく彼女と一緒に映画に行く。

Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin.

今夜は映画にでも行きましょう。

Beklenenin tersine sinemaya gitmemeye karar verdim.

結局、私はその映画を見に行かないことにした。

Yarın akşam sinemaya gitmek ister misin?

明日の夜、映画に行かない?

Bir ayda ne sıklıkta sinemaya gidersin?

月に何回映画を見に行きますか。

Sık sık sinemaya gitmekten keyif aldık.

私たちはよく映画に行って楽しんだものだ。

Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?

今夜は映画にでも行きましょう。

Sinemaya gitmesi için onu davet ettim.

彼女を映画に誘ったのだ。

Her ay ne sıklıkta sinemaya gidersin?

毎月何回ぐらい君は映画へ行くか。

Canım sinemaya gitmek istemiyor. Onun yerine yürüyelim.

映画に行きたいような気がしない。その代わり散歩をしよう。

Peter ve ben sık sık sinemaya giderdik.

ピーターと私はよく映画に行ったものです。

Bu gece bir sinemaya gitmek ister misin?

- 今夜映画を見に行かないか。
- 今夜、映画でも見に行かない?

O, nadiren, kırk yılda bir sinemaya gider.

- 彼は映画館に行くことはまずない。
- 彼はほとんどめったに映画に行かない。

Babam bu öğleden sonra sinemaya gitmemizi önerdi.

父が今日の午後映画に行こうと提案した。

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.

私は父とよく映画を見に行った。

Birlikte sinemaya gittiğim kız benim bir arkadaşım.

僕と一緒に映画に行った女の子は僕の友達です。

Ortalama olarak, haftada bir kez sinemaya giderim.

平均で一週間に一回は映画に行きます。

Biz sinemaya gidiyoruz. Sen de katılır mısın?

私達、映画に行くのだけど。いっしょに行く気ありますか。

Dün sinemaya gittiğimde eski bir arkadaşa rastladım.

昨日映画を見に行ったら、偶然昔の友人に出会った。

Babam dün gece beni bir sinemaya götürdü.

父は昨晩私を映画に連れていってくれた。

Babası onun sinemaya yalnız gitmesine izin vermedi.

父は彼女が一人で映画に行くのを許さなかった。

Ona eve geldikten sonra sinemaya gitmemizi önerdim.

彼が帰宅したらみんなで映画を観に行こうか、と私は彼女に提案した。

Babam tek başıma sinemaya gitmeme izin vermez.

父は私にひとりで映画を見に行かせてくれない。

Sinemaya gitmektense sanat müzesine gitmeyi tercih ederim.

私は映画よりはむしろ美術館へ行きたい。

Tom Mary ile sinemaya gitmeye can atıyordu.

トムはメアリーと映画に行くのを楽しみにしていた。

Bob'ı benimle getirtmektense sinemaya yalnız gitmeyi tercih ederim.

ボブに来てもらうよりも、むしろ一人で映画に行きたい。

Bu gece sinemaya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

今晩はどちらかというと映画に行くより家にいたい。

Kız kardeşim ve ben zaman zaman sinemaya gideriz.

妹と私はときどき映画に行きます。

Sinemaya gitme yerine bütün gün boyunca evde kaldım.

私は映画には行かず、一日中家にいました。

Nadiren, kırk yılda bir, kendi başına sinemaya gider.

彼女がひとりで映画に行くことは、たとえあってもまれである。

Tom onu onunla birlikte sinemaya gitmesi için ikna etti.

- トムは一緒に映画にいくように説得した。
- トムは一緒に映画を見に行こうと、彼女を口説いた。
- トムは一緒に映画に行くように彼女を説き伏せた。

Hangisini tercih edersin, sinemaya gitmeyi mi yoksa evde kalmayı mı?

映画に行くのと家にいるの、どっちがいい?

- Bu gece tiyatroya gidiyor musun?
- Bu gece sinemaya gidiyor musun?

今夜劇場にいくつもりですか。

Hangisini tercih edersin, bir sinemaya gitmek ya da evde kalmak?

映画に行くのと家にいるの、どっちがいい?

- Ara sıra beraber filme gideriz.
- Arada bir birlikte sinemaya gideriz.

私たちはときどきいっしょに映画を見に行く。

Ona bir kez söyledim ve her şeye rağmen onunla sinemaya gitmedim.

一緒には映画に行かない、と彼女は彼にきっぱり言った。

Dün gece dışarı çıkmadık. Sinemaya gidebilirdik ama evde kalmaya karar verdik.

私たちは昨夜出かけなかった。その映画に行けたのだが、家にいることにした。

Benim canım çalışmak istemiyor. Onun yerine bir sinemaya gitmeye ne dersin?

仕事をする気がしないな。代わりに映画でも見に行かないか。

O ona bir kez söyledi ve buna rağman o onunla sinemaya gitmedi.

彼女は彼とは映画に行かない、ときっぱり言った。

Sadece o değil fakat aynı zamanda onun kız kardeşleri de sinemaya gitti.

彼ばかりでなく彼の姉妹達も映画を見に行った。