Translation of "Pencere" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Pencere" in a sentence and their japanese translations:

Pencere açıktı.

窓が開いた。

Pencere veye koridor?

窓側か通路側どちらになさいますか。

Bir pencere aç.

窓を開けなさい。

Pencere açabilir misiniz?

- 窓を開けてもらえますか。
- 窓をあけていただけませんか。

Pencere açık mı?

窓は開いてる?

Bu pencere kapanmaz.

この窓はどうしても閉まらない。

Bu pencere açılmaz.

この窓がどうしても開かないんだ。

Bu bir pencere.

これは窓なんだ。

O bir pencere.

あれは窓だよ。

Tom pencere camını kırdı.

トムは窓ガラスをこわした。

Tom bir pencere açtı.

トムが窓を開けたよ。

Solunda bir pencere var.

- 窓が左手にあります。
- 左手に窓があります。

Odamda üç pencere vardır.

私の部屋には窓が三つある。

Yağmur pencere camına vuruyor.

雨は窓ガラスを叩く。

O bir pencere kırdı.

- 彼は窓を壊した。
- 彼が窓ガラスを割った。

Ben bir pencere açtım.

窓を開けたよ。

Lütfen bir pencere açın.

窓を開けてください。

Pencere yanında koltuk istiyorum.

窓側の席がいいです。

- Hep pencere açıkken mi uyudun?
- Hep açık pencere ile mi uyudun?

いつも窓開けて寝てたの?

Pencere bölmesini kaplayan don gibi

窓ガラスにかかった霜を

Odada 2 tane pencere var.

その部屋には窓が2つある。

Pencere camını kıran bu çocuktu.

その窓ガラスを割ったのはこの少年だった。

Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.

彼らは窓枠を黄色く塗った。

O, açık pencere ile uyudu.

彼は窓を開けたままで寝た。

Kırılan pencere için beni suçladılar.

窓の破損料を請求された。

Pencere kenarı koltuk ister misin?

窓側の席をご希望ですか。

Odanda iki pencere var mıdır?

あなたの部屋には窓が2つありますか。

Birisi bir pencere açabilir mi?

誰か窓を開けてくれる?

Sel suyu pencere seviyesine ulaştı.

洪水は窓の高さまで押し寄せた。

Her iki pencere de kırıldı.

窓は両方ともこわれていた。

Bu, John tarafından kırılan pencere.

これはジョンに割られた窓です。

Bu pencere bir aydır kırık.

この窓は一ヶ月割れたままになっている。

Bu pencere kim tarafından kırıldı?

誰がその窓を壊したのですか。

Tom dün bir pencere kırdı.

- 昨日、トムは窓ガラスを割った。
- 昨日、トムが窓を壊した。

Tom pencere çerçevelerini sarıya boyadı.

- トムは窓枠を黄色に塗りました。
- トムが窓枠を黄色く塗ったんだよ。

Kırılmış pencere nedeniyle odayı sıcak tutamadık.

窓ガラスが割れていたのでその部屋を暖かくしておけなかった。

Bir kağıt havluyla pencere pervazını sildim.

私は窓の下枠をペーパータオルで拭いた。

- Bir cam kırıktı.
- Bir pencere kırıktı.

- 窓が壊されました。
- 窓ガラスが割られました。

Bu pencere tüm şehri yukarıdan görür.

この窓から全市が見渡せる。

Pencere kenarında bir koltuk ister misiniz?

窓側の席をお望みですか。

O kadar sıcaktı ki pencere açık uyudum.

暑かったので私は窓を開けたまま眠った。

Pencere kenarında veya koridorda mı koltuk istersiniz?

窓側か通路側どちらになさいますか。

Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.

ジェット機が建物の上を飛ぶと窓ガラスがびりびりした。

Bu pencere açılmıyor. Hareket ettirebilecek misin görelim.

この窓がどうしても開かないんだよ。動かせるかどうかやってみて。

Bu, seyahat çeklerini bozdurmak için doğru pencere mi?

トラベラーズチェックを現金に替えてくれるのはこの窓口ですか。

Biraz temiz hava almak için bir pencere açalım.

- 窓を開けて空気を入れ換えましょう。
- 窓を開けて換気をしましょう。

Hava çok iyi olduğu için bir pencere açabilir miyim?

いい天気だから窓をあけてもいいですか。

- Pencere yanında masanız var mı?
- Pencerenin yanında masanız var mı?

窓側の席がありますか。

Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.

外界とを結ぶ たった一つの小さな窓は 覗きみるには高すぎる位置にありました