Translation of "Partisine" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Partisine" in a sentence and their japanese translations:

Onun kokteyl partisine gidiyorum.

私は彼女のカクテルパーティーに行く予定です。

Sachiko'nun partisine davet edildim.

私は佐知子さんのパーティーに招待されました。

Tom'un partisine mi gidiyorsun?

トムのパーティーに行くの?

Onun doğum günü partisine gidemedim.

私は彼の誕生日パーティーに行けなかった。

Lumbagom nedeniyle, Koizumi'nin partisine katılamayacağım.

腰痛のため、小泉さんのパーティー に参上いたしません。

Tomoko arkadaşlarının partisine gelmesini istedi.

- 智子は友人に彼女のパーティーに来てくれるよう頼んだ。
- 智子は友だちに、パーティに来てくれるよう頼んだ。

Tom'un partisine davet edildin mi?

トムのパーティーに招待されてたの?

Bu gece Claudia'nın partisine davetliyim.

今夜はクローディアのパーティーに呼ばれているの。

Yarın Tom'un partisine gidiyor musun?

明日、トムのパーティーに行くの?

- Onun doğum günü partisine gidemedim.
- Onun doğum günü partisine gitmem mümkün olmadı.

私は彼の誕生日パーティーに行けなかった。

- Onun doğum günü partisine davet edildin mi?
- Onun doğum günü partisine davetli miydin?

彼女のお誕生日会に招待された?

Mademki hepimiz buradayız veda partisine başlayabiliriz.

みなさまがお揃いになったので、送別会を始められます。

Pat Jim'in doğum günü partisine gidiyor.

パットはジムの誕生日パーティーに行く予定です。

Onun doğum günü partisine davet edildim.

- 彼女の誕生パーティーに招かれました。
- 私は彼女の誕生日に招待された。

Bizi doğum günü partisine davet etti.

彼女は誕生パーティーに私達を呼んだ。

Beni doğum günü partisine davet etti.

彼女は、私を誕生パーティーに招待した。

Tom'un partisine gitmek istemediğini mi söylüyorsun?

トムのパーティーには行きたくないってこと?

"Tom'un partisine gidiyor musun?" "Henüz bilmiyorum."

「トムのパーティー行く?」「まだ分かんない」

Tom Mary'nin partisine gitmek istemediğini söyledi.

トムは、マリーのパーティには行きたくないと言った。

Tom, Mary'nin partisine davetsiz olarak gitti.

トムはメアリーのパーティーに押し掛けた。

Geçen Cumartesi Ming'in partisine gittin mi?

あなたは先週の土曜日ミンのパーティーに行きましたか。

Bu gece Tom'un partisine gidecek misin?

今日の夜は、トムのパーティーに行くの?

Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.

我々は彼を晩餐会に紹介した。

Max Julie'ye veda partisine niçin gidemediğini açıkladı.

マックスはジュリーに、なぜ彼女のお別れパーティーにいけなかったかを説明した。

"Tom'un partisine gidecek misin?" "Hâla^emin değilim."

「トムのパーティー行く?」「まだ分かんない」

Tom ve Mary John'un partisine izinsiz girdiler.

トムとメアリーはジョンのパーティーに乱入した。

Tom beni doğum günü partisine davet etmedi.

トムったら、自分の誕生日パーティーに私を招待してくれなかったんだよ。

Fakat burada kulüp üyeleri ve düğün partisine katılanlar

ここではクラブのメンバーも 結婚式の招待客も

Beni doğum günü partisine davet etmesi çok kibarcaydı.

彼は親切にも私の誕生日のお祝いに招いてくれた。

Tom'un Mary'nin partisine gitmesine izin vermeye karar verdim.

トムをメアリーのパーティーに行かせることにしました。

Tom, Mary'nin doğum günü partisine davet edildi mi?

- トムはメアリーの誕生日パーティーに招待されてた?
- トムはメアリーの誕生日会に招待されてた?