Translation of "Nedenle" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Nedenle" in a sentence and their japanese translations:

Ve bu nedenle de,

そこで こう言わざるを得ません

Sorun, o nedenle önemlidir.

その問題はその理由で重要なのだ。

Bu nedenle sana katılamıyorum.

そうゆうわけで私はあなたに賛成できないのです。

O nedenle toplantıya katılmadı.

- 彼はそういうわけでミーティングに出席しなかった。
- そういうわけで彼はその会合に出席しなかった。

Bu nedenle işini kaybetti.

彼はそのために仕事を失った。

Bu nedenle, seninle gidemem.

- そういうわけだから、私は君と一緒に行けないのだ。
- こういう理由で私は君と一緒に行くことができない。

Bu nedenle biz yerimizi biliyorduk.

われわれは自分の立場ってものをわきまえていたからね。

Hastaydı, bu nedenle partiye katılamadı.

病気のために、彼はそのパーティーに参加できなかった。

Uykuluyum bu nedenle şimdi ayrılıyorum.

- 眠いから帰ります。
- 眠いのでそろそろ帰ります。

Bu nedenle Okinava insanları savaştı.

沖縄県民斯く戦えり。

Acıkmıştım, bu nedenle yemek yedim.

腹が空いてから食ったんだ。

Yorgunum, bu nedenle uyumaya gideceğim.

眠いからもう寝るね。

Bu nedenle, maliyetin düşürülmesi gereklidir.

したがって生産費を削る必要がある。

Bu nedenle, biraz daha zaman alıyor.

この変化には 少し時間がかかります

Yağmur yağıyor, bu nedenle eve gitmeliyiz.

雨が降るので帰ったほうがいい。

Ailemi özledim, bu nedenle geri döndüm.

実家が恋しくなって戻っちゃった。

Üşütmek istemedim, bu nedenle dışarı çıkmadım.

私は風邪をひかないように外出しなかった。

O dürüst. Bu nedenle onu beğenirim.

- 彼は正直だ。だから私は彼のことが好きなのだ。
- 彼は正直なの。それが彼を好きな理由。

Bu nedenle seninle aynı düşüncede değilim.

こういう理由で私はあなたに同意できないのです。

Bu nedenle mi beni buraya çağırdın?

それで私をここに呼んだの?

İki nedenle buradayım, iki mesaj vermek istiyorum.

さて 私がここにいる理由は2つあります 2つのメッセージを届けたいのです

Bu nedenle teknolojide MR gibi gelişmeler oldu.

MRIのような技術の進歩で

Bu nedenle, öğrenmek için bir tarif yok.

学ぶためのレシピはありません

Bu nedenle yaydığımız şeylere çok dikkat etmeliyiz.

どんな情報を広めるかに 細心の注意を払って下さい

Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.

そのため「第三極」とも 呼ばれています

Tom ödevini bitirdi, bu nedenle yatmaya gitti.

宿題が終わったので、トムは床についた。

Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.

車が故障したので、歩かねばならなかった。

Bu nedenle bugün pek çok öğrenci yok.

非常にたくさんの学生が今日欠席なのはそういうわけなんです。

Spordan hiç anlamazdı -sağolsun- o nedenle müzik oldu.

父は残念ながらスポーツができず 音楽をやる羽目になりました

Bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri uykumu hiç kaçırmadı.

その国民に迫る危機的な運命が心配で 睡眠を削られることはありませんでした

Bu nedenle, onun söyleyecek çok az şeyi vardı.

そんなわけで、彼はほとんど言うことがなかった。

Taksi yoktu bu nedenle eve yürümek zorunda kaldım.

タクシーがなかったので、私は歩いて帰らなければならなかった。

Ailem hala çalışıyor, bu nedenle Teksas'a hemen gidemem.

家族がまだ仕事してるから、すぐにはテキサスに行けないんだ。

Ve bu nedenle NPR benimle bir röportaj yaptı,

僕はNPR(ナショナル・パブリック・ラジオ)から インタビューを受け

O bana yalan söyledi. Bu nedenle ona kızgınım.

- 彼は私に嘘を付いた。それで私は彼に怒っているのだ。
- 彼は私に嘘をついた。それで私は怒っているのだ。

Bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.

孤高で 輝くように白い狼のように 一見すると見えますが

Tombul parmaklarım var, bu nedenle küçük bir klavye kullanamam.

俺、指が太いから、小さなキーボードじゃだめなんだよ。

Büyükbabam her zaman, şu ya da bu nedenle söyleniyor.

祖父はいつも何やかやぶつぶつ不平を言っていた。

Ne yapacağıma karar veremedim, bu nedenle sadece yüreğimi dinledim.

決心がつきかねたので、私は感情のおもむくままに行動した。

Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

その作文は急いで書いたのできっと間違いだらけでしょう。

Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.

家族がまだ仕事してるから、すぐにはテキサスに行けないんだ。

Benim adım Robert, bu nedenle bana kısaca Bob derler.

私の名前はロバートなので、皆は略してボブと呼びます。

O hasta oldu. Bu nedenle yurt dışına gitmekten vazgeçti.

彼は病気になった。それ故外国行きをあきらめた。

Ben bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmeye karar verdim.

この理由で私はアメリカへ行くことを決心した。

Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.

彼は一番初めに来た、だから良い席がとれた。

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.

今の家は狭すぎるので、引っ越す事にした。

Eğer o bir nedenle Japonya'ya gelirse, Jane çok mutlu olur.

もし万が一彼女が日本に来るとすれば、ジェーンはとても喜ぶだろう。

Bu kitap basit bir İngilizceyle yazılmış. Bu nedenle okuması kolaydır.

- 簡単な英語で書かれているので、この本は読みやすい。
- やさしい英語で書かれているので、この本は読みやすい。

Su sıcaklığı hala düşük, bu nedenle yüzmeye gitmeyeceksiniz, tamam mı?

まだ水温低いから泳ぐつもりはないんよ?

O çok fazla pachinko oynar, bu nedenle karısı ona kızgındır.

パチンコをし過ぎるから、妻は彼に怒っている。

İstasyon yürümek için çok uzak, bu nedenle bir otobüse binelim.

駅まで歩くには遠すぎますから、バスに乗りましょう。

O bugün parmağını kesti, bu nedenle çok iyi piyano çalamaz.

今日、彼は指を切ってからピアノが苦手だ

İyi, iyi, sen tatlı bir çocuksun, bu nedenle şimdi yatacaksın.

よしよし、いい子だからねんねしようね。

Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!

恋はゲームじゃないから、いいとこ取りはできないんだよ。

Sıcak hava devam edecek, bu nedenle gıda zehirlenmesine karşı dikkatli olun.

暑い日が続きますので、食中毒には十分に注意してください。

O, telefona yanıt vermedi, bu nedenle ona bir e-posta gönderdim.

電話には出なかったからメールしておきました。

Bugün hava güzel, bu nedenle evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.

今日は天気がいいから、家にいるよりは出かけたい。

Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli

したがって、私たちが出航するとき、私たちは神の祝福を、 人がこれまでに乗り出し

Bir eş ve çocuk istiyorum ve bu nedenle bana bir ev lazım.

わたしは妻と子供がほしいので、家が必要なんだよ。

Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

くずし字は読めませんので、楷書で書いていただけませんか?

Bu torbalar çok ağır, bu nedenle bir seferde bir tane torba taşı.

これらの袋はとても重いから一度に一袋づつ運べ。

Yaralar ve ateş, onu Varşova'da iyileşmeye zorladı ve bu nedenle Eylau Savaşı'nı kaçırdı.

傷と熱が彼をワルシャワで回復させたので、アイラウの戦いを逃した。

Böyle aceleyle nereye gidiyorsun? Bizim bol zamanımız var, bu nedenle güvenli bir şekilde sür.

そんなに慌てて運転して、一体、どこへ行こうってんだよ。時間はあるんだから、安全運転してくれよ。

Tom bazı gıda alerjileri var, bu nedenle o ne yediği konusunda dikkatli olmak zorunda.

トムは食物アレルギーがあるので、食べる物に気をつけなければいけない。

Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor.

多くの女性がより高い教養とキャリアを追求し、それ故に結婚と出産を先延ばしにしている。

Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.

なんらかの理由で彼らのフランスでの休暇は期待はずれだった。

İşte bu nedenle onların dini olarak bunun yerine günlük geleneklerinde Sintoizm ve Budizm uygulanmaktadır.

- 神道も仏教も、日本では宗教と言うよりも日常的な習慣の一種のようになってしまっているのです。
- 神道も仏教も、宗教というより日常的な習慣のようなものになっているからです。

Japon tarzı bir handa, onlar her türlü ihtiyacınla ilgilenirler, bu nedenle parmağını kaldırmak zorunda kalmazsın.

旅館は、上げ膳据え膳がうれしいね。

- Ondan nefret etmemin nedeni bu.
- Bu yüzden ondan nefret ediyorum.
- Bu nedenle ondan nefret ediyorum.

- 私が彼を嫌うのはこのためだ。
- これが私の彼を嫌う理由だ。

- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
- Çok meşgulüm bu yüzden muhtemelen yarın gelemeyeceğim.

忙しいので、明日は来られないかも知れない。

- O çok dikkatlidir bu nedenle seyrek hata yapar.
- O çok dikkatlidir bu yüzden pek hata yapmaz.

彼女はとても注意深いのでめったに間違いをしない。

- O soğuk, o nedenle sıcak bir şey yemek isterim.
- Hava soğuk, bu yüzden sıcak bir şey yemek istiyorum.

寒いからあったかいもの食べたい。

- O sıcak, o nedenle ben soğuk bir şey yemek isterim.
- Hava sıcak, bu yüzden soğuk bir şey yemek istiyorum.

暑いから冷たいもの食べたい。