Translation of "Enerji" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Enerji" in a sentence and their japanese translations:

Ama biraz enerji.

でもエネルギーだ

Biraz enerji verecektir.

エネルギーになるよ

Kütle ve enerji,

質量とエネルギー

Enerji talebini azaltmalıyız.

我々はエネルギーの需要を減らさなくてはならない。

Ne enerji israfı!

何というエネルギーの浪費だ。

Nükleer enerji güvenlidir.

原子力は安全だ。

Çocuklar enerji dolu.

子供たちは元気いっぱいだ。

- Genç insanlar genelde enerji dolu.
- Gençler genelde enerji doludur.

若者はたいてい活気に満ちている。

Enerji kaynaklarımızı israf etmemeliyiz.

我々はエネルギー資源を浪費してはいけない。

Panelistler enerji sorunlarını tartıştı.

討論者はエネルギー問題について論じる。

O hâlâ enerji dolu.

彼はまだ元気盛んだ。

Tüm enerji israf edildi.

すべての努力が無駄になった。

Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı geliştirmeliyiz.

- 私達は更新できるエネルギー源を開発しなければならない。
- 私たちは再生できるエネルギー源を開発しなければならない。
- 私たちは再生可能なエネルギー源を開発する必要がある。

Isı bir enerji şeklidir.

熱はエネルギーの一種である。

Yüksek enerji kullanımını düşürmek için

多大なエネルギー消費量を 削減するために

Tamam, bu biraz enerji verecektir.

エネルギーになった

Enerji devam edebilmemiz için gerekli,

エネルギーは必要不可欠

Karanlık Enerji Ölçümü adı verilen

私が関わっている ダークエネルギー調査では

Yeni bir tür enerji geliştirmeliyiz.

新しいエネルギーを開発しなくてはならない。

Mobilyayı taşımak çok enerji aldı.

その家具を動かすのに力が要った。

İşte bir atom enerji santrali.

ここに原子力発電所があります。

Uranyum nükleer enerji üretiminde kullanılır.

ウラニウムは原子力製造に用いられる。

Çekirdekte büyük bir enerji hapsedilmiştir.

原子核には大量のエネルギーが封じ込められている。

- Bugünlerde sık sık bir enerji krizi duyuyoruz.
- Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor.

この頃は、エネルギー危機の話をよく耳にする。

Fakat bu, çok büyük enerji tüketiyor.

‎だが体力の消耗は激しい

Bu coşkun enerji birinin gözüne takılıyor.

‎この動きが ‎ある者の目にとまる

Veya binalarınızdaki enerji israfının önüne geçtiniz.

ビルのエネルギーの無駄遣いを 抑制したとかです

Petrol kurumadan yeni enerji formları geliştirilmelidir.

石油が底をついてなくなる前に新しい形態のエネルギーを開発しなければならない。

Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.

近い将来エネルギー危機が起こるだろう。

Babam bir enerji şirketi için çalışmaktadır.

父は電力会社に勤めています。

Güneş enerjisi yeni bir enerji kaynağıdır.

太陽のエネルギーは新しいエネルギー源だ。

Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

原子力が発電に使われている。

Yiyecek anlamına geliyor. Bu da enerji demek.

食料だぞ エネルギーだ

Muazzam bir hayal gücü ve enerji harcıyor.

これは一過性の メガシティなのです

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

‎中には冬眠する動物もいる

Günlük hayatında fazla enerji kullanmaya karar verdi.

彼は日常生活の中でエネルギーを余り使わない事を決めた。

Başkan enerji tasarrufu yapmak için herkesi aradı.

大統領は国民の一人一人に、エネルギーを節約するように訴えた。

Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı.

トムは反原発運動に生涯を捧げた。

Enerji tasarrufu için ulusal bir kampanya sürüyor.

省エネルギーの全国運動が展開中だ。

- O kişi çok enerjik.
- O enerji doludur.

彼は活力に満ち溢れている。

Rüzgar ucuz ve temiz bir enerji kaynağıdır.

風力は安価でクリーンなエネルギー源です。

Beyindeki enerji üretimi için büyük bir önem taşıyor.

脳のエネルギー生成にとって 極めて重要です

Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Tadı oldukça kötü, ama... ...İyi protein, iyi enerji.

味はひどいが エネルギーになる

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek.

でも何かしらの足しには なるだろう

Bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.

70億ドルもの電気代の節約になります

Sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

つまり 深海までセンサーを 配備するために使うエネルギーです

Eskiden bir enerji santralinin kurulu olduğu bir bölgede.

昔は発電所があった土地の 再開発にあたりました

Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.

世界は石油のかわりの新しいエネルギー源を開発する必要がある。

Araştırma çok enerji gerektirir ama bu, çabaya değer.

研究は多くのエネルギーを必要とするが、研究はその努力に値するものである。

Nükleer enerji santralleri tehlikelidir, nükleer silahlardan söz edilmemeli.

核兵器は言うまでもなく、原子力発電所も危険である。

Doğu Asya ekonomileri enerji fiyat artışlarından çok etkilenmiştir.

東アジアの経済はエネルギー価格の上昇で大きな打撃を受けた。

Biz güneş ve rüzgar gibi enerji kaynakları kullanacağız.

私たちは太陽や風のようなエネルギー資源を使っています。

Ama hayatta kalmak isteyen için yumurtalar harika enerji kaynağıdır.

でも おれらにとって― 卵はいいエネルギー源(げん)だ

Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.

上下逆さに生きることでも エネルギーを節約しています

Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer.

研究は多くのエネルギーを必要とするが、研究はその努力に値するものである。

Şöyle ki bunlardan çok enerji alabilmem için avuç avuç toplamam gerekiyor.

でも エネルギーを得るには かなりの量を集めなきゃ

Biz bir restorana girdik ve akşam yemeğimizi yerken enerji krizini tartıştık.

私たちはレストランに入り、夕食をとりながらエネルギー危機について論じた。

Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.

もう一つの面白いエネルギー源は、放射能の廃棄物質から取り出せる熱である。

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.

五歳の娘はいつも元気モリモリで幼稚園に通っている。

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

でもエネルギーを得るには かなりの量を食べないとね

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

でも何かしらの足しには なるだろう 樹皮を取ってきた

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.

モミの木を食べていいのか 知らない でも何かしらの足しには なるだろう

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.

実のところ、いかなるスピードで移動するにせよ、北極熊は他のおおかたの哺乳動物の2倍のエネルギーを消費する。