Translation of "Ciddiye" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Ciddiye" in a sentence and their japanese translations:

- Onu ciddiye almayın.
- Onu ciddiye alma.

- まじめに受け取るな。
- まじめに取らないで下さい。
- 真に受けなるなよ。

Çok ciddiye almayın!

そう深刻に考えるな。

Tom Mary'yi ciddiye almıyor.

トムはメアリーのことを本気にしてない。

Ben, sağlığımı ciddiye alıyorum.

私は健康を重視しています。

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

もっと真剣に 考えてみてほしいということです

Onu ciddiye alma. Bir şakaydı.

真に受けないで。冗談だよ。

Tom'un söylediği şeyleri ciddiye almamalısın.

トムの言うことなんか真に受けちゃだめだよ。

O benim espriyi ciddiye aldı.

彼女は私の冗談を本気にした。

İşleri o kadar ciddiye almayın.

あまり物事を難しく考えすぎるな。

Olup bitenleri fazla ciddiye almayın.

あまり物事を深刻に考えないようにしなさい。

Hele şükür biri beni ciddiye aldı.

私の話を真剣に聞いてくれる人がいる!

Ciddiye alınmamak artık hep karşıma çıkıyor.

今は頻繁にこんなことが起きます

Anne ve babanın tavsiyesini ciddiye almalısın.

親の言うことは聞いたほうがいい。

Tom'a çalışmalarını daha ciddiye almalarını söyledim.

もっと一所懸命勉強しなきゃいけないよ、ってトムに話した。

O, kadınları ciddiye almayan erkek türüdür.

彼は女性をあまり相手にしないタイプなんだよ。

Eğer sözünü tutmazsan insanlar seni ciddiye almaz.

約束を守らないと、みんなから相手にされなくなるぞ。

Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.

まじめに取らないで。ほんの冗談だよ。

Ve neden bu kadar ciddiye almamız gerektiği için.

事態の深刻さがわかるでしょう。

Ama bu yalnızca, hepimiz ciddiye alırsa işe yarar.

しかしこれはすべての人が協力しなければいけません。

Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız.

あのプロジェクトについて彼を本気にさせないと。

Ciddiye alın! Okul festivali bizi beklemeyecektir. Zaten son geri sayımdayız.

真剣にやってよね。学園祭は待ってくれないんだよ、もう大詰めなんだから。

Sen hep yalan söylüyorsun, insanların seni ciddiye almamalarının sebebi bu. Sen hak ettiğini alırsın.

嘘ばっかりついてるから、皆に総すかんを食うんだ。自業自得だよ。