Translation of "Beth" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Beth" in a sentence and their japanese translations:

- Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Beth derler.

友達は私をベスと呼ぶ。

Beth ile iyi arkadaşız.

わたしはベスと大の仲良しです。

John ve Beth aynı yaştalar.

ジョンとベスは同い年だ。

Beth biz uzaktayken köpeğimize baktı.

私達が留守の間ベスが犬の世話をしてくれた。

Keşke şimdi Beth burada benimle olsa.

ベスが今ここにいたらな。

Beth, yılanları seven garip bir kızdır.

ベスはヘビが好きな変わった女の子だ。

Beth kötü erkek kardeşinden dolayı karanlıktan korkuyor.

ベスは、彼女の意地悪なお兄さんのせいで暗闇をこわがっています。

Beth tamamiyle yeni kıyafetlerinden çok etkilenmiş ve mutlu

ベスは彼の全く新しい服装に心打たれ、満足しました。

Beth, Chris'e eğer banyo yapmazsa onunla çıkmayacağını söyledi.

ベスは、クリスがお風呂に入らなければ、デートはしないと彼に言いました。

Beth, Sally'nin yalnızca suçsuz numarası yaptığını iddia etti.

サリーはやっていないふりをしているだけだと、ベスは主張しました。

- Beth onunla tanışmak için can atıyordu fakat o asla gelmedi.
- Beth onunla görüşmeye can atıyordu fakat hiç gelmedi.

べスは彼と知り合いになることを期待したが、彼は現れなかった。

Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.

ベスは言い返しましたが、お母さんは彼女にものすごく太りすぎていると注意しました。

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı.

後になって、クリスは自分の行いを恥ずかしく思い、彼女に謝ると、ベスは彼を許してくれました。

Beth o çok kirli olduğu için Chris'in kendini öpmesine izin vermeyecek.

クリスがとても汚いので、ベスは彼が自分にキスするのを許しません。

Chris onun en sevdiği kızı, Kate'i gördü, Beth ile özel görüşüyordu.

クリスはお気に入りの女の子、ケイトがベスと私的な会話をしているのを見かけました。

Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.

ベスはとても一生懸命勉強しなくてはならなかったので、今、お腹が空いて疲れ果てています。

Beth, o son derece kirli olduğu için Chris'in kendisini öpmesine izin vermeyecek.

クリスがとても汚いので、ベスは彼が自分にキスするのを許しません。