Translation of "Azından" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Azından" in a sentence and their japanese translations:

En azından kapıyı çalabilirdin!

ノックぐらいしろよ。

Ama en azından işe yarıyor.

でも成功(せいこう)だよ

En azından 100 kişi katıldı.

- 少なくとも100人は出席していた。
- 少なくとも100人の人が出席した。

En azından ben hâlâ hayattayım.

少なくとも私、まだ生きてる。

En azından senden daha büyüğüm.

少なくとも私はあなたより年上だ。

En azından o, sonuçlardan memnundu.

いずれにしても彼は結果に満足していた。

Ama en azından orada olduğunu biliyorum.

でもあそこにいる

Bütün kapıları kilitlemeli, en azından kapatmalısın.

君は全部のドアを施錠するか、せめて閉じるべきだった。

En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum.

せめて日常会話ができるくらいになりたい。

En azından onun kibarlığını takdir edebilirdin.

彼の親切な行為を少なくともありがたく思ったってよかったのに。

Eh, en azından ben masayı hazırlayayım.

じゃ、せめてテーブルの準備でもしましょう。

En azından üç saat yemek yeme.

食事は少なくとも3時間はしないでください。

Ödevimi en azından pazartesiye kadar bitirmeliyim.

私は少なくとも月曜日までに宿題を終わらさなければならない。

En azından masayı hazırlamaya yardım edeyim.

じゃ、せめてテーブルの準備でもしましょう。

En azından mevcut yüz kişi vardı.

少なくとも100人の人が出席した。

Burada en azından 500 öğrenci var.

ここには少なくても500人の学生がいる。

En azından kendi deneyimlerimden çıkardığım sonuç,

私の経験からも 言えることですが

Onun en azından dört hatası vardı.

彼女には少なくとも欠点が4つあった。

Ama en azından ayağa kalkıp ilerlemeye çalışıyorsanız

少なくとも 立ち上がって 前に進もうとすれば

Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.

とりあえず足あとを追う

Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.

栗は少なくとも15分は茹でなくてはいけない。

En azından yapabileceğin şey bana cevap vermek.

返事ぐらいしろよ。

Yemek iyi değildi ama en azından ucuzdu.

- 食べ物はよくなかったが、少なくとも値段が安かった。
- 食べ物は良くなかったが、とにかく値段は安かった。

O resim en azından 1000 dolar eder.

その絵は少なくとも1000ドルはするだろう。

En azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm.

そして少なくとも1人の命が 救われるのを目にしました

En azından haftada bir kez egzersiz yapmaya çalış.

週に一度でいいから運動しなさい。

Yer en azından bir kez ziyaret etmeye değer.

その場所は少なくとも一度は訪問する価値がある。

O yaşını başını almış. En azından otuz yaşında.

彼女はもう若くない。少なくとも30才だ。

Bunun kolay olmadığını biliyorum, ama en azından denemelisin.

簡単ではないことはわかったが少しとも試してしてみるよ。

Bu projeyi bitirmek en azından bir yıl sürer.

このプロジェクトを終えるのに最低でも一年はかかるだろう。

Kazanamadım ama en azından bir teselli ödülü aldım.

僕は勝ちはしなかったけど、少なくとも残念賞は貰ったよ。

Ben en azından bunun hakkında biraz endişeli değilim.

- 少しも心配していない。
- ちっとも気にしてない。

Size sunduğum şu bakış açısını en azından dikkate alırsınız,

少なくとも私が今している考え方について 考えてほしいのです

En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.

少なくとも 仕事の外の領域で 起こることについてはそうです

En azından ayda bir defa anne babana yazmayı unutmamalısın.

少なくとも月に一度は両親に手紙を出すことを忘れてはならない。

En azından hastalığında sağ duyu gösterip içki içme bari.

せめて病気のときぐらいはお酒をのまないぐらいの分別を持つべきだ。

O artık genç değil. O en azından otuz yaşında.

彼女はもう若くない。少なくとも30才だ。

Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.

誰かが手伝ってくれたら、せめて「ありがとう」ぐらいは言ったって良さそうなものだったのに。

Ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.

だいたいの予測もできています。

Uyku ölümden daha keyifli. En azından çok fark yok.

眠りは死よりも愉快である。少くとも容易には違いあるまい。

Film en azından iki ya da üç kez izlemeye değer.

その映画は少なくとも2、3回は見る価値がある。

O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

彼女は両親に少なくとも1週間に1度手紙をかきました。

Ölmeden önce en azından bir defa daha Boston'a gitmek istiyorum.

- 死ぬまでにあと1回はボストンに行きたい。
- 死ぬまでにあと1回ボストンに行きたい。

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

でも ほら穴の中にいるより 6度くらい暑くなる

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.

このロープは安全(あんぜん)だよ

Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.

フランスでは、元帥、またはマレシャルの称号は、少なくとも13世紀にまでさかのぼります。

Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.

しかし、少なくともNASAにとって、アポロ8号の成功は希望をもたらしました。

Ne kadar meşgul olursan ol, sanırım en azından bir gazete okumalısın.

どんなに忙しくても新聞ぐらいは読むべきです。

O tezi tercüme etmek için en azından üç güne ihtiyacım olacak.

その論文を翻訳するには少なくとも3日は必要です。

Senin gibi olmasa bile en azından biraz daha kibar olmayı deneyebilirsin.

君らしくないかも知れないが、せめて礼儀くらい守ったらどうだ。

Bir bilet almak için en azından bir saat beklemek zorunda kalacaksın.

切符を買うには少なくとも1時間待たなくてはなりません。

- En geç altıda gelin.
- En azından altıda gelin.
- Hiç olmazsa altıda gelin.

少なくとも6時にいらっしゃい。

- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.

会合には100人もの人が出席した。

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

それでも病院に必要な 抗毒液は 何とか集められた

Biz bir sonuca ulaşmadan önce, Tom'un görüşünü en azından bir kez dinlemek istiyorum.

結論を出す前に、一度トムの意見を聞いておきたいな。

Anne, karantinaya alınırsak, en azından yine de akşam yemeği partisi düzenleyebiliriz, değil mi?

「ママ、もし外出制限がかかっても、せめてディナーパーティーだけはできるよね?」

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

少なくとも、具合が悪いということは、家に居て映画を観るための完璧な言い訳になる。

Hastanede bir randevun olsa bile en azından iki saat beklemek zorundasın, bu yüzden bunun için hazır ol.

あそこの病院は予約してても2時間は待たされるから覚悟して行ってね。

"Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi?" "Hiç değil. İngilizceden 100 kat daha kolay!" "Gerçekten mi?" "Eh, en azından benim için öyle." "Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi"

「フランス語、興味はあるけど難しいんでしょ?」「そんなことないよ。英語の100倍簡単だよ」「ほんとに?」「少なくとも僕にとってはね」「それはトムがネイティブだからじゃん」