Translation of "üst" in Japanese

0.064 sec.

Examples of using "üst" in a sentence and their japanese translations:

Üst gruba geldiğimde

この最も裕福な層に至ると

Tuvalet üst katta.

トイレは上の階です。

Üst rafa ulaşamıyorum.

私は一番上の棚まで手が届かない。

Üst düğmen açılmış.

一番上のボタン、外れてるよ。

Kitabı üst rafa koy.

その本はいちばん上の棚に置いてください。

Üst rafa ulaşabilir misin?

棚の一番上に手が届きますか。

Çantaları üst kata taşı.

- そのかばんを階上に運びなさい。
- その荷物、上の階に運んでちょうだい。

O, üst sınıfa aittir.

- 彼は上流階級の人だ。
- 彼は上流階級に属する。

Üst raftaki şeylere ulaşamıyorum

棚の一番上にあるものに手が届かないよ。

Bıyık üst dudakta çıkar.

口髭は鼻の下にはえる。

Üst kat penceresi açıldı.

上の階の窓が開いた。

Odam üst katta soldadır.

私の部屋は二階の左側です。

Ben üst kata koştum.

私は二階に駆け上がった。

Üst atmosfer bile kirli.

大気の上空でさえ汚染されている。

O benim üst katımda yaşıyor.

彼は私の上の階に住んでいる。

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.

右上の親知らずが痛みます。

Dağın üst kısmı karla kaplıdır.

やまのうえの方は雪でおおわれている。

Sayfanın üst kısmındaki resme bak.

ページの上部の写真を見てごらんなさい。

Birinin üst kata gittiğini duyduk.

誰かが2階へ上がっていく音が聞こえました。

O, kutuyu üst kata taşıdı.

彼は箱を2階へ運んだ。

Tom üst raftaki sözlüğe uzandı.

トムは棚の一番上にある辞書に手を伸ばした。

O, tepenin üst kısmında yaşıyor.

彼はその丘の頂上に住んでいます。

Üst raftaki şeye ulaşabilir misin?

棚のいちばん上にあるものに手が届きますか?

Onu üst kata gelişini gördüm.

- 彼が2階に上がって来るのを見た。
- 私は彼が2階に上がってくるのを見かけました。

Bay Brown üst sınıfa aittir.

ブラウン氏は上流階級の人だ。

Reçeli üst raftan aşağı al.

ジャムを上の棚から降ろしてくれ。

Bu kitap üst rafta gider.

- この本は戸棚の上です。
- この本は一番上の棚です。

O üst kata giderken görüldü.

彼が二階へあがっていくのが見えた。

Üst kata çık ve yatmaya git.

2階へ行って寝なさい。

Onlar üst üste her gün çalıştılar.

- 彼等はくる日もくる日も働いた。
- 彼らは来る日も来る日も働いた。

O üst kata yatak odasına gitti.

彼女は2階の自分の寝室に上がっていった。

Bu kutuyu ona üst kata taşıtacağım.

彼にこの箱を二階へ運んでもらおう。

Ona, bu valizi üst kata taşıtacağım.

彼にこの箱を二階へ運んでもらおう。

Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.

二階の部屋を学生に貸した。

Evet! İki kez üst üste kazandım!

やった!2回続けて勝っちゃった!

En üst katta bir restoran var.

最上階にレストランがある。

Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek.

被告は上級裁判所に控訴するだろう。

Bagajını üst kata taşımasına yardım ettim.

私は彼が二階に荷物を運ぶのを手伝った。

Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.

私は会社のトップの座につきたい。

Bu kutuyu üst kata taşıtabilir miyim?

この箱を2階へ運んでもらえますか。

Burada yaşayan insanlar üst tabakaya aittir.

ここに住んでいる人達は上流階級に属する。

Üst katta dört yatak odamız var.

うちは2階に寝室が4つある。

- O, yanmasada gürler.
- Aksilikler hep üst üste gelir.
- Dertler gelirse hep üst üste gelir.

- 物事は重なって起こる。
- 二度あることは三度ある。

Yani bunun anlamı, dinozorların ciğerlerinin üst kısmı

つまり 恐竜の肺の上面部は

Üst damak burnun arka tarafını tamamen kapatıyor.

軟口蓋が鼻の裏側で ぴったりと密閉するような動きをします

üst damağınızın gırtlağın arka tarafını kapattığını hissedebilirsiniz.

自分の軟口蓋が喉の裏側に 当たっているのがわかるでしょう

Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.

ここは峡谷の上よりも 緑が多い

Hatalara karşı en üst düzeyde dikkat edelim.

間違いをしないようによくよく注意しよう。

Oyuncu üst üste üç kez şampiyonluk kazandı.

その選手は選手権大会で連続して3度優勝した。

Öğrenciler dersi üst üste üç kez kaçırdı.

その学生達は続けて3回授業に出席しなかった。

Üst kattaki insanlar gece eve geç gelir.

上の部屋の人たちは夜遅く帰ってくる。

Ekranın sağ üst köşesindeki "giriş tuşuna" tıklayın.

画面右上の「ログイン」をクリックしてください。

Bu kadar zamandır üst katta ne yapıyorsun?

今までずっと2階で何をしていたのですか。

Çocuklar tek sıra halinde üst kata çıktı.

子供達は一列になって二階にあがっていった。

Bu bıçağı al ve üst kısmı kes.

このナイフを持って、てっぺんを切り取りなさい。

Bunu benim için üst kata taşıyabilir misin?

これを二階まで運んでいただけませんか?

Sağ üst köşedeki "X" butonu pencereyi kapatır.

右上にある「バッテン」のボタンが、ウィンドウを消すボタンだよ。

Üst kattan Akagi dağının güzel bir manzarası var.

2階へ上がると赤城山がよく見える。

İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.

高等学校では英語と数学が重視されている。

Benim üst sağ azı dişim dünden beri zonkluyor.

昨日から右の上の奥歯がうずくんです。

Zamanla şövalye gibi üst bir sınıftan olmayan herkesi kapsadı

それが地位的に低い人を指す言葉として 知られるようになり

Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.

上下逆さに生きることでも エネルギーを節約しています

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

‎クズリは北極を取り囲む ‎寒冷地に生息する

Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.

‎アラスカ沖では‎― ‎サケが産卵のために ‎川へ向かっている

Sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.

君にはもう高いポストはほとんど残っていない。

O sporcu bu turnuvada üst üste üç kez kazandı.

その選手はこの大会で三回連続優勝した。

Hırsız bir üst kat penceresinden zorla girmiş gibi görünüyor.

泥棒は2階から侵入したらしい。

Tasarımı, bir saldırganı son kaleye ulaşması için, üst üste sağlam

攻撃側は何層もの防御網を突破して 最後の砦キープを目指さなければならない

Bu, üst düzey omurgasız zekâsı. Detayları öğrenme ve hatırlama yeteneği.

‎非常に高知能な ‎無せきつい動物だ ‎細かい情報まで理解し ‎記憶することができる

Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.

上級管理職は部下の教育に多くの時間を費やす。

Üst katta iki yedek odamız var, bunlardan hiçbiri yıllardır kullanılmıyor.

2階に予備の部屋が二部屋ありますが、そのどちらもここ数年使用されていません。

Onun üst üste dört rakibini yenmesi lise takımımıza şampiyonluk kazandırdı.

彼の4人抜きの活躍でうちの高校のチームが優勝しました。

O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.

彼女は2階から下に向かって叫んで物音は何かと尋ねた。

Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.

このセミナーは、日本企業のマーケティング担当管理職を対象としたものです。

John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.

ジョンはとても大声で話したので、二階にいても聞こえた。

Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.

ホンプキンスさんはとても大声で話したので、2階にいても聞こえた。

Dün gece üst kattaki bir tür parti saat bire kadar beni uyutmadı.

2階の誰かがやっているパーティーのおかげで、昨晩は夜の一時まで眠れなかったんだ。

O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı.

彼はよい眺めが楽しめるように最上階の部屋を借りた。

Üst kattaki bir çeşit parti beni son bir geceye kadar uyanık tuttu.

2階の誰かがやっているパーティーのおかげで、昨晩は夜の一時まで眠れなかったんだ。

- Bakers'ların nehrin üst tarafında bir çiftliği var.
- Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var.

ベーカーさん一家は河の上流に農場を持っている。

Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.

彼は私がその部屋を出るまで、何度も同じレコードをかけつづけた。

- Onların galibiyet serileri bittiği için art arda 10 oyun kaybettiler.
- Galibiyet serileri bittiğinden beri üst üste 10 maç kaybettiler.

彼らは連勝記録が途切れてから10連敗している。