Translation of "çalışmaya" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "çalışmaya" in a sentence and their japanese translations:

Çalışmaya başladım.

私は働き始めた。

çalışmaya yeni başlamıştım.

その研究を始めたところでした

O çalışmaya hazırdır.

彼は働く用意ができている。

Onunla çalışmaya dayanamam.

彼と一緒に働くなんて耐えられない。

Çok çalışmaya alışkınım.

- 私は一生懸命働くのに慣れている。
- 骨身を惜しまず働くのには慣れている。

Yaşamını çalışmaya adadı.

彼女はその仕事に一生を捧げた。

Çalışmaya devam et.

働き続けなさい。

Çalışmaya devam ettiler.

彼らは働き続けました。

Şimdi çalışmaya başlayalım.

さあ、仕事にとりかかろう。

çalışmaya daha yeni başlamıştım

研究を始めたばかりでした

İngilizce çalışmaya başladın mı?

英語を勉強し始めましたか。

Bob, çok çalışmaya alışkın.

ボブはつらい仕事に慣れている。

Mekanizma çalışmaya son verecek.

その機能は働かなくなるだろう。

Annesi çalışmaya devam edecek.

彼女の母ははたらき続けるでしょう。

Saatlerce çalışmaya devam ettiler.

彼らは数時間働きつづけた。

Çalışmaya çok zaman ayırdı.

彼は多くの時間を勉強に費やした。

Başarısını çok çalışmaya bağladı.

- 彼は成功したのは勤勉のためだと考えた。
- 彼は自分の成功を努力の賜物と考えた。
- 彼は自分が成功したのは勤勉のためだと考えた。
- 彼は自分が成功したのは一生懸命勉強したからだと考えていた。

Başkaları için çalışmaya istekliydi.

彼は進んで他人のために働いた。

O, istekle çalışmaya başladı.

彼は身を入れて勉強をし始めた。

Başarısını çok çalışmaya bağlar.

彼は一生懸命に勉強したから成功したと言っている。

Kendini gönüllü çalışmaya adadı.

彼はボランティア活動に専念した。

O, çok çalışmaya alışkındır.

- 彼は重労働に慣れている。
- 彼は一生懸命働くことに慣れている。
- 彼は常に一生懸命働く。

Onlar derhal çalışmaya başladılar.

彼らはすぐに仕事を始めた。

Bir temmuzda çalışmaya başlayacağım.

7月1日から仕事を始めます。

Seninle çalışmaya can atıyorum.

- よろしくお願いします。
- よろしくおねがいします。

Kanji çalışmaya karar verdim.

- 漢字を勉強しようと決心しました。
- 漢字を勉強することにした。
- 漢字を勉強するって決めたよ。

Bir Temmuz'da çalışmaya başlayacağım.

7月1日から仕事を始めます。

O çalışmaya devam etti.

彼女は働き続けた。

Ben çalışmaya devam ettim.

- 私は仕事を続けた。
- 私は仕事をし続けた。

Bob sıkı çalışmaya alıştı.

ボブはつらい仕事に慣れている。

Dinlemeyi çalışmaya tercih ederim.

私は働くよりものんびりするほうが好きだ。

Sağlıklıyken çalışmaya devam etmelisin.

健康である限り、働き続けるべきだ。

Hayatımı tarih çalışmaya adayacağım.

私は歴史の研究に生涯専念するつもりだ。

Pazar günü çalışmaya zorlandım.

私は日曜日に働かされた。

Biz yakında çalışmaya başlayacağız.

すぐ仕事を始めよう。

Pazar günleri çalışmaya karşıyız.

我々は日曜日に働くのは反対だ。

İngilizce çalışmaya ne zaman başladınız?

- 君はいつ英語を学び始めたのか。
- 英語の勉強を始めたのはいつなの?

Yaşadığımız sürece çalışmaya devam etmeliyiz.

我々は生きている限り学び続けなければならない。

Onun başarısını sıkı çalışmaya bağladık.

我々はかれのせいこうは、勤勉のためであると思う。

O tüm zamanını çalışmaya verdi.

彼女は時間を全部その研究に注いだ。

O başarısını çok çalışmaya atfetti.

彼は自分の成功は努力したせいだと言った。

O ciddi olarak çalışmaya başladı.

彼はまじめに勉強をし始めた。

Üniversiteyi bitirdiğimde, derhal çalışmaya başladım.

大学を卒業してすぐに働き始めました。

Ben uzaktayken çalışmaya devam et.

私がいない間も作業を続けなさい。

Çalışmaya devam edemeyecek kadar yorgundum.

- 私は疲れ過ぎて働き続けられなかった。
- 余りにも疲れていて、仕事を続けることができなかった。
- 僕は働き続けるには疲れすぎていた。

Yorgundu ama çalışmaya devam etti.

疲れてはいたが、彼は仕事を続けた。

Daha çok çalışmaya karar verdim.

私はもっと一生懸命勉強しようと決心しました。

Kütüphanede birlikte çalışmaya ne dersin?

図書館で一緒に勉強しようよ。

Ne zaman burada çalışmaya başladın?

いつからここで働いてるんですか?

Daha sıkı çalışmaya karar verdiler.

彼らはもっと一生懸命に働こうと決心した。

Her gün çalışmaya karar verdim.

毎日勉強する事に決めたんだ。

Gerçekten seninle çalışmaya can atıyorum.

よろしくお願いします。

O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.

彼は病気だったにも関わらず仕事に出かけた。

Sınav beni sıkı çalışmaya zorladı.

試験の為に私は一生懸命勉強せざるを得なかった。

Ben bütün gece çalışmaya alışkınım.

私は徹夜で働くのに慣れている。

Alman kültürü çalışmaya ilgi duyuyorum.

私はドイツ文化を研究することに興味がある。

Bütün sabah çalışmaya devam ettim.

午前中ずっと、仕事をし続けた。

Her akşam İngilizce çalışmaya alışkınım.

私は毎晩英語を勉強する習慣がある。

Az önce Fransızca çalışmaya başladım.

フランス語の勉強を始めたとこなんだ。

Jim başarısını sıkı çalışmaya bağlıyor.

ジムは自分が成功したのは一生懸命働いたからだと言っている。

- Geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- Geçen yıl o şirkette çalışmaya başladı.

去年から彼はあの会社に勤めているのです。

O zaman muhtemelen jeoloji çalışmaya başlamalıyım.

地質学から取り組み始める べきかと思います

Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,

私が月の起源について 研究を始めた頃

O, hayatını fakirlerin arasında çalışmaya adadı.

彼女は貧しい人たちの間で働くことに一生を捧げた。

O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.

彼女はボランティア活動をする決心をした。

O, kendini bu bilimsel çalışmaya atfetti.

彼は科学の研究に専念した。

TV'yi kapattı ve ders çalışmaya başladı.

彼はテレビを消して勉強にとりかかった。

O, bu bahar golf çalışmaya başladı.

彼はこの春からゴルフを始めた。

Onlar geçen yıl İngilizce çalışmaya başladı.

彼らは去年英語の勉強を始めた。

Mary hastalığına rağmen çalışmaya devam etti.

メアリーは病気であるにもかかわらず、働き続けた。

O daha çok çalışmaya karar verdi.

彼は以前にもまして勉強しようと決めたのです。

Piyano çalışmaya çok fazla zaman harcıyor.

彼女はピアノの練習に多くの時間をかける。

O, bütün gün çalışmaya devam etti.

彼は朝から晩まで働き続けた。

Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.

ほめることが学習者にやる気を起こさせる。

İngilizce çalışmaya başlayalı altı yıl oldu.

- 私は英語を始めてからもう6年になる。
- 英語を学び始めてから6年です。

Babam her gün sekizde çalışmaya gider.

私の父は毎日8時に仕事に出かけます。

Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu.

私が日本語の勉強を始めてから40年になる。

Sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

彼は朝から晩まで働き続けた。

Sanırım daha çok çalışmaya başlamam gerekiyor.

もっと力を入れて勉強始めないといけないかな。

Gelecekte daha iyi çalışmaya karar verdi.

彼はもっといい仕事をしようと決心した。

O yorgundu fakat çalışmaya devam etti.

彼は疲れていたけれども、働き続けた。

Pazar günü çalışmaya ihtiyacın var mı?

君は日曜日に働く必要があるのですか。

O,her zaman çalışmaya devam etti.

彼はその間ずっと働き続けた。

Tom burada çalışmaya ne zaman başladı?

トムはいつからここで働いているんですか?

Yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.

自分の作品を読者の視点から 見る必要があります

Şimdi şu enkazı bulmaya çalışmaya devam edeceğiz.

戻って飛行機の 残がいを捜そう

Öğretmenimle konuştuktan sonra çok çalışmaya karar verdim.

先生と話をした後、私は一生懸命勉強することに決めた。

Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım.

そろそろ宿題にとりかからなくては。

O, çalışmaya devam edemeyecek kadar çok yorgundu.

- 彼女は疲れ過ぎて働き続けられなかった。
- 彼女はあまりにも疲れていて、仕事を続けられなかった。

O mümkün olduğu kadar sıkı çalışmaya çalışıyor.

彼はできるだけ一生懸命勉強しようとしている。

- Onun çalışmasına gerek yok.
- Çalışmaya ihtiyacı yok.

彼女が働く必要はない。

Hepimiz gece geç saatlere kadar çalışmaya alışığız.

私達はみんな夜遅くまで働くのに慣れっこになっている。

O yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.

疲れていたけれども、彼女は働き続けました。