Translation of "Özgürlük" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Özgürlük" in a sentence and their japanese translations:

Özgürlük.

「自由」

Özgürlük istiyorum.

自由になりたい。

Özgürlük uğruna öldüler.

彼らは自由のために死んだ。

Tüm farkı özgürlük yaratıyor.

自由こそ 重要なのです

Tüm farkı özgürlük yaratıyor

自由こそ 重要であり

Lincoln kölelere özgürlük verdi.

リンカーンは奴隷に自由を許した。

Kişisel özgürlük demokrasinin ruhudur.

民主主義の生命は個人の自由にある。

Seçenekler özgürlük ve ölümdür.

選ぶべき道は自由か死だ。

Özgürlük Heykeli Amerika'nın sembolüdür.

自由の女神はアメリカの象徴である。

Bireysel özgürlük, demokrasinin ruhudur.

民主主義の生命は個人の自由にある。

Onlar özgürlük için savaştılar.

彼等は自由のために戦った。

Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.

自由の女神はアメリカの象徴である。

Özgürlük Anıtı'nı görmek istiyorum.

私は自由の女神像を見たいです。

Bronx Özgürlük Fonu tarihi boyunca

そして ブロンクス自由基金の設立から 現在に至るまでの間で

Onlar özgürlük için mücadele veriyorlar.

彼らは自由を得ようと戦っている。

Özgürlük Anıtı New York'ta bulunmaktadır.

自由の女神はニューヨークにある。

Özgürlük için bir protesto yürüyüşü düzenlediler.

彼らは自由を求めて抗議デモを行った。

"Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" Haiti'nin de sloganıdır.

「自由・平等・博愛」はハイチ共和国のスローガンでもある。

Özgürlük heykelinin sağ kolu 42 fit uzunluğundadır.

自由の女神の右腕の長さは12.8mである。

İnsanlar daha fazla özgürlük ve eşitlik peşinde.

人々はより多くの自由と平等を求める。

Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti ve kefaletini ödedi.

ブロンクス自由基金が介入し 保釈金を支払ったのです

Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!

われに自由を与えよ。しからずんば死を与えよ。

Pek çok kişi bu özgürlük bayrağı altında toplandı.

多くの人がこの自由の旗印の下に集った。

O, kadınların özgürlük hareketinde aktif bir rol aldı.

彼女は婦人解放運動で積極的に活躍した。

Yaşamı bize veren Tanrı, aynı zamanda özgürlük de verdi.

我々に生命を与えた神は我々に同時に自由を与え給うた。

Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.

自由とは、できるだけ安全にあらゆることが行える状態のことを言う。

Amerika'daki siyah insanlar daha önce "Bize özgürlük verin." diyordu.

アメリカの黒人はかつて、「自由を与えよ」と言った。

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

後には、その他の多くの国からなだれ込んだが、彼らは経済的可能性や宗教的及び政治的自由が大きいという噂に見せられてやってきたのだった。