Translation of "Tanrım" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Tanrım" in a sentence and their italian translations:

- Oh, Tanrım!
- Tanrım!

Oh mio Dio!

Tanrım!

Oh, mamma!

Tanrım.

Oh mamma.

Tanrım. Olamaz!

Oh, diavolo.

Tanrım, bakın!

Oddio, guarda!

Tanrım, baksanıza.

Oh, guarda.

Oh, Tanrım!

Oh, mio Dio!

Aman Tanrım.

- Buon Dio.
- Santo cielo.

Tanrım, bu yerinden oynamak istemiyor. Tanrım!

Non ne vuole sapere. Oh, mamma!

Tanrım tanrım beni niçin terk ettin?

- Dio mio, Dio mio, perché mi hai abbandonato?
- Mio Dio, mio Dio, perché mi hai abbandonato?

Tanrım, bu kötü!

Oh, mamma, non va bene!

"Tanrım, neler oluyor?"

"Oddio, che succede?"

Tom! Aman Tanrım!

Tom! Oh mio Dio!

"Tanrım, başımız dertte." dedim.

E pensavo, oddio, siamo nei guai.

"Tanrım!" dedim. Biraz gerildim.

Pensando: "Oddio, sono un po' nervoso".

Tanrım, bakın, bir kartal!

Guarda, un'aquila!

Tanrım, umarım doğru karardır. 

Amico, spero che tu ci abbia preso.

Tanrım, beni içine çekiyor.

Oddio, mi sta risucchiando.

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

No, guarda. Si sono frantumati

Tanrım, işimden nefret ediyorum.

- Dio, odio il mio lavoro.
- Dio, odio il mio impiego.

Aman Tanrım! Ne yapıyorsun?

Santo cielo! Che stai facendo?

Tanrım! Cüzdanı odamda unuttum!

Oddio! Ho dimenticato il portafoglio nella mia stanza!

Tanrım, Tom bana baktı!

- Oh mio Dio! Tom mi ha guardato!
- Oh mio Dio! Tom mi ha guardata!

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

Posso sentire dove arriva il buco. Oh, diamine.

Tanrım, bu çok utanç verici.

- Oddio, questo è così imbarazzante.
- Oddio, ciò è così imbarazzante.

Tanrım, benim elbisemin aynısını giyiyor!

- Oh mio Dio, sta indossando il mio stesso vestito!
- Oh mio Dio, lei sta indossando il mio stesso vestito!

Şükür Tanrım, nihayet yağmur yağıyor.

- Grazie a Dio, finalmente piove.
- Grazie a Dio, finalmente sta piovendo.

"Aman Tanrım, çok havalı değil mi?"

"Mio Dio, ma è uno sballo!

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

Brutte notizie, ragazzi.

Aman tanrım, bir acemi aldı beni.

Ommioddio, un novellino mi ha fregato!

400 yıldır bunu yaşayan toplumlar için, Tanrım,

E pensando alle comunità che vivono queste cose da 400 anni, Dio mio,

Tanrım, lütfen bize biraz güneş ışığı gönder.

- Dio, mandaci il sole, per favore!
- Dio, mandaci il sole, per piacere!

Oh Tanrım, emin değilim ama sanırım çok fazla yedim.

Mio Dio! Non ne sono del tutto sicuro, ma per me ho mangiato troppo.