Translation of "Kısmını" in Italian

0.011 sec.

Examples of using "Kısmını" in a sentence and their italian translations:

Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.

- Non riesco a finire questa parte del puzzle.
- Io non riesco a finire questa parte del puzzle.

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

Maggior parte del calore si disperde al suolo.

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

L'inverno ha fatto la parte più dura.

Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.

I topi hanno mangiato parte del pane.

İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

Anglia sok részén jártam már.

Hayatımın böylesine önemli bir kısmını paylaşmamak

avevo la forte sensazione di aver fatto un errore

Eğer algin bu ışığa duyarlı kısmını klonlarsak

Se cloniamo questa parte della cellula sensibile alla luce,

Ve boru kısmını da boğaz olarak düşünebilirsiniz.

e poi il resto dello strumento, cioè la gola.

Okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.

e lavorare per comprendere questa zona cruciale dell'oceano.

Okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

l'oceano sfondava le porte e riempiva il fondo della casa.

Bu sürenin bir kısmını kendisi de hapiste geçirir,

e parte di quel tempo, egli stesso è stato in carcere

Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.

Tom si rammaricò di aver sprecato gran parte della propria vita.

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

Possiamo fare una trappola nella foresta con un pezzo di carne marcia

Arka kolumun büyük kısmını ve biraz da kemiği kavradı.

e lui mi ha afferrato con forza il tricipite, mordendo fino all'osso.

Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?

Davvero volete passare il resto della vostra vita in prigione?

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.

Mio nonno vuole vivere tranquillamente per il resto della sua vita.

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

- Ho visitato molte parti dell'Inghilterra.
- Io ho visitato molte parti dell'Inghilterra.

Biz bu paranın bir kısmını, mesela, röportaj gezileri için uçak biletlerine öderiz.

Spendiamo alcuni di quei soldi in biglietti aerei per viaggi di rapporto

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

Almeno abbiamo una parte del veleno che serviva per fare l'antidoto per l'ospedale.

- Bu plan tüm reformun belli bir kısmını oluşturuyor.
- Bu plan bütün reformun yalnızca bir parçası.

Questo progetto si inserisce in un quadro di riforma generale.