Translation of "Köpekle" in Italian

Köpekle konuşmaya başladı.

Cominciò a parlare al cane.

Bir köpekle ilgilenmek istemiyorum.

- Non voglio prendermi cura di un cane.
- Io non voglio prendermi cura di un cane.

Tom dışarıda köpekle yürüyor.

Tom è fuori a portare a spasso il cane.

Eve giderken bir köpekle karşılaştım.

- Ho incontrato un cane mentre tornavo a casa.
- Incontrai un cane mentre tornavo a casa.

Biz gittiğimizde köpekle kim ilgilenecek?

Chi si prenderà cura del cane quando saremo via?

Tom ve Mary köpekle kızak kaymaya gitti.

Tom e Mary sono andati su una slitta trainata da cani.

Hayatında bir kediyle veya bir köpekle bağ kurduğunu

ha fatto l'esperienza di legarsi affettivamente a un cane o a un gatto,

Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.

Si può paragonare la sua intelligenza a un gatto, a un cane o persino a uno dei primati inferiori.