Translation of "Japonya'yı" in Italian

Haydi Japonya'yı yenelim!

Battiamo il Giappone!

Japonya'yı ziyaret etmedim.

Non ho visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret ettik.

Abbiamo visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret etmedik.

Non abbiamo visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret ettiler.

Hanno visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret etmediler.

Non hanno visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret ettiniz.

Avete visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret etmediniz.

Non avete visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret ettin.

Hai visitato il Giappone.

Japonya'yı ziyaret etmedin.

Non hai visitato il Giappone.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

I terremoti colpiscono frequentemente il Giappone.

O Japonya'yı sever mi?

- Gli piace il Giappone?
- A lui piace il Giappone?

Japonya'yı ziyaret ettin mi?

Hai visitato il Giappone?

Japonya'yı ziyaret etmedin mi?

Non hai visitato il Giappone?

Japonya'yı ziyaret ettiniz mi?

Avete visitato il Giappone?

Japonya'yı ziyaret etmediniz mi?

Non avete visitato il Giappone?

Japonya'yı ziyaret ettiler mi?

Hanno visitato il Giappone?

Japonya'yı ziyaret etmediler mi?

Non hanno visitato il Giappone?

- Birçok Avrupalı modern Japonya'yı tanımıyor.
- Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.

Molti europei non conoscono il Giappone moderno.

Mary Japonya'yı sever, değil mi?

A Mary piace il Giappone, vero?

Tayfunlar Japonya'yı her yıl vurur.

I tifoni colpiscono il Giappone ogni anno.

Geçen yıl o, Japonya'yı terk etti.

Ha lasciato il Giappone l'anno scorso.

Japonya Denizi Japonya'yı Asya Kıtası'ndan ayırır.

Il Mar del Giappone separa il Giappone dal continente asiatico.

Her yıl binlerce yabancı Japonya'yı ziyaret eder.

Migliaia di stranieri visitano il Giappone ogni anno.

Japonya'yı her yıl binlerce yabancı ziyaret eder.

Migliaia di stranieri visitano il Giappone ogni anno.

Bay Smith bu sabah Japonya'yı terk etti.

- Il signor Smith ha lasciato il Giappone stamattina.
- Il signor Smith ha lasciato il Giappone questa mattina.

Tom'un Japonya'yı ziyaret etmeye paraca gücü yetmez.

- Tom non può permettersi di visitare il Giappone.
- Tom non si può permettere di visitare il Giappone.

Olay, Dışişleri Bakanı Powell'ın Japonya'yı ziyareti sırasında meydana geldi.

L'incidente avvenne quando il Segretario di Stato, Powell, stava visitando il Giappone.

- Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

Un terremoto, del 8,9 grado della scala Richter, ha colpito il Giappone causando un gigantesco tsunami.