Translation of "Sıklıkla" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Sıklıkla" in a sentence and their polish translations:

Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?

Jak często jeżdżą autobusy?

Ve sıklıkla toplumu korumak adına

a czasami, w obronie swoich ludzi,

- Ne sıklıkla diş hekimini görmen gerekir?
- Ne sıklıkla diş dokturuna görünmen gerek?

Jak często chodzisz do dentysty?

Şehre gittiğimde müzeleri sıklıkla ziyaret ettim.

Kiedy jeździłam do miasta, często odwiedzałam muzea.

- Karım bana sıklıkla telefon eder yurtdışında olduğumda.
- Ben yurtdışındayken karım bana sıklıkla telefon eder.

Gdy jestem za granicą, moja żona często do mnie dzwoni.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

Trzęsienia ziemi często są w Japonii.

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

Jak często wyjeżdżasz za granicę?

Bugünlerde yaşlı insanları kastetmek için "kıdemli vatandaş" terimini sıklıkla kullanırız.

Dzisiaj często używamy słowa "senior" w odniesieniu do starszych ludzi.

Bu sert oyunlarda oyuncular sıklıkla ciddi olarak yaralanır ve hatta bazen ölürdü.

Więc gracze często bywali ranni, a czasem nawet ginęli podczas tych brutalnych gier.

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

On często je tutaj śniadanie.

- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
- Okuldan sonra sık sık tenis oynarım.
- Okuldan sonra çoğu zaman tenis oynarım.

Często gram po szkole w tenisa.