Translation of "Sıklıkla" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Sıklıkla" in a sentence and their dutch translations:

Sıklıkla çiğ balık yeriz.

- Wij eten dikwijls rauwe vis.
- We eten dikwijls rauwe vis.

Bilgisayar sıklıkla insan beyniyle karşılaştırılır.

Computers worden vaak vergeleken met het menselijk brein.

Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.

- Kinderen haten vaak spinazie.
- Kinderen hebben vaak een hekel aan spinazie.

Kurşun kalemini ne sıklıkla keskinleştirirsin?

Hoe vaak slijp je je potlood?

Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?

- Hoeveel keer per jaar gaat ge skiën?
- Hoeveel keer per jaar ga je skiën?

Sıklıkla sigaranın sağlığa zararlı olduğu gösterilir.

Er wordt dikwijls op gewezen dat roken een gezondheidsrisico inhoudt.

Biz okuldan sonra sıklıkla satranç oynarız.

Na de school spelen we dikwijls schaak.

Akıllı telefonunuzdaki kamerayı ne sıklıkla kullanıyorsunuz?

Hoe vaak gebruik je de camera van je smartphone?

Akıllı telefonunuzu hangi sıklıkla kontrol ediyorsunuz?

Hoe vaak controleer je je smartphone?

Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.

Ik bezocht het museum vaak toen ik in Kyoto woonde.

Ne sıklıkla bir diş fırçası satın alıyorsun?

- Hoe vaak koop jij een tandenborstel?
- Hoe vaak koopt u een tandenborstel?

Sen bir çocukken ne sıklıkla dişçiye gittin?

Hoe vaak bent u als kind naar de tandarts geweest?

Sen bir gençken bunu ne sıklıkla yaptın?

Hoe dikwijls deed je dat toen je een tiener was?

Başka hiçbir ülkede Japonya'daki kadar sıklıkla deprem olmaz.

In geen enkel ander land komen zo vaak aardbevingen voor als in Japan.

Shakespeare'in eserleri sıklıkla ingiliz dilinin en büyükleri arasında düşünülür.

De werken van Shakespeare worden vaak gerekend tot de grootste in de Engelse taal.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

- Japan wordt vaak getroffen door aardbevingen.
- Aardbevingen treffen regelmatig Japan.

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- Hoe vaak ga je naar het buitenland?
- Hoe vaak gaat u naar het buitenland?
- Hoe vaak gaan jullie naar het buitenland?

Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.

In mijn jeugd kwam ik hier vaak rondkijken en denken.

Tom'a onun ve Mary'nin birlikte ne sıklıkla tenis oynadığını sordum.

Ik vroeg Tom hoe vaak hij en Maria samen tennisten.

- Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.
- Çocuklar çoğu kez ıspanaktan nefret eder.

Kinderen hebben vaak een hekel aan spinazie.

- Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- Her yıl kaç kez kayak yapıyorsunuz?

- Hoeveel keer per jaar gaat ge skiën?
- Hoeveel keer per jaar ga je skiën?