Translation of "Gündüz" in Italian

0.007 sec.

Examples of using "Gündüz" in a sentence and their italian translations:

Gece gündüz çalışır.

Lavora notte e giorno.

Köpeğine gündüz halası bakıyor.

Sua zia gli tiene il cane di giorno.

Tom, gece gündüz çalıştı.

Tom lavorava giorno e notte.

Gece gündüz piyano çalışıyor.

- Si sta esercitando al pianoforte giorno e notte.
- Lei si sta esercitando al pianoforte giorno e notte.

Tom gece gündüz çalıştı.

- Tom ha lavorato tutto il giorno.
- Tom lavorava tutto il giorno.

O, gece gündüz çalışır.

- Studia giorno e notte.
- Lui studia giorno e notte.

Gece gündüz onu düşünüyorum.

- La penso giorno e notte.
- Penso a lei giorno e notte.

Ekvatorda gece ve gündüz eşittir.

All'equatore, giorno e notte hanno la stessa durata.

Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.

Il turno diurno può finalmente iniziare.

Onlar gece gündüz çok çalıştılar.

Hanno lavorato duramente giorno e notte.

O gündüz uyur, gece çalışır.

- Egli dorme di giorno e lavora di notte.
- Dorme di giorno e lavora di notte.
- Lui dorme di giorno e lavora di notte.

O, gündüz ve gece Minecraft oynar.

- Gioca a Minecraft giorno e notte.
- Lei gioca a Minecraft giorno e notte.

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

I ghepardi sono noti per essere cacciatori solitari e diurni.

Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.

Durante il giorno, gli ippopotami si rinfrescano in acqua,

Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.

- Non fa che lamentarsi dal mattino alla sera.
- Lui non fa che lamentarsi dal mattino alla sera.

Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.

Tom e Mary sono diversi come il giorno e la notte.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

Lavorammo giorno e notte, anche durante le vacanze,

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

Anche se le lontre lisce sono attive durante il giorno,

Bir sürü araba bu yolda gece gündüz hız yapıyor.

Molte auto sfrecciano su questa autostrada notte e giorno.

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

Vista e agilità superiori sono un vantaggio per falchi e astori durante il giorno.

Gündüz ders çalışmayı mı yoksa gece ders çalışmayı mı tercih ediyorsun?

Preferite studiare di giorno o di notte?

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.

È la fine di una lunga e calda stagione secca. La temperatura diurna sfiora i 40 gradi.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.

Ma fu in pieno giorno, mentre lavorava, che il biologo Richard Fitzpatrick cadde vittima di un riccio arrabbiato.

Yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.

tanto che chi cammina sulla barriera corallina potrebbe calpestarne uno che sta cercando di nascondersi dai predatori.