Translation of "ülkelerde" in Italian

Sanayileşen ülkelerde uykunun mahvedilmesi

E la decimazione del sonno in tutte le nazioni industrializzate

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

Il riso cresce nei paesi caldi.

Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.

Le arance crescono nei paesi caldi.

Çin gibi gelişen ülkelerde büyüyorlar.

stanno crescendo in nazioni in sviluppo, come la Cina.

Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.

Questi fiori crescono nei paesi caldi.

Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.

Mio padre non è mai stato all'estero fino ad ora.

Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.

Ho molti amici in paesi stranieri.

Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik,

Scegliamo due famiglie già viste per i rispettivi paesi,

Diğer ülkelerde işe yaradığı sürece bazı belirecek ve

Appena qualcosa funzionava in un certo paese, qualche compagnia italiana si presentava, e

Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.

Nei paesi ricchi, poche persone muoiono di fame.

Tom, diğer ülkelerde insanların nasıl yaşadıklarını öğrenmek istedi.

Tom voleva imparare come vivono le persone negli altri paesi.

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

Producono tra il 60 e l'80 per cento del cibo nei paesi a basso reddito,

Bazı ülkelerde, bir kadın olmak iyi bir şey değil.

In alcuni paesi, essere una donna non è una buona cosa.

Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.

In paesi come Norvegia e Finlandia c'è molta neve d'inverno.

Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine

214 milioni di donne provenienti da paesi a basso reddito

Bazı ülkelerde vatan hainliği için ceza ömür boyu hapis olabilir.

In alcuni paesi, la pena per il tradimento può essere il carcere a vita.

Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.

Baciare il proprio coniuge davanti a tutti è considerato un comportamento normale in alcuni paesi.