Translation of "Ortak" in Hungarian

0.012 sec.

Examples of using "Ortak" in a sentence and their hungarian translations:

ortak oldular.

mely lehetővé tette, hogy alternatív ítéleteket hozhassunk.

Ortak olmalıyız.

Jó lenne, ha partnerek lennénk.

- Ortak değerlikli bağ nedir?
- Ortak bağ nedir?

Mi a kovalens kötés?

Çoğu özelliğimiz ortak.

Úgy értem, rá hasonlítottam a leginkább.

Biz ortak değiliz.

Nem vagyunk társak.

- Bizim ortak bir şeyimiz yok.
- Ortak hiçbir şeyimiz yok.

Nincs bennünk semmi közös.

Herkesle ortak nokta bulabilirler,

bárkivel megtalálják a közös hangot,

Ortak bir kanı yok.

Nincs konszenzus.

Burada ortak olan şey,

És az a közös bennük,

O, ortak bir bilgi.

- Ezt mindenki tudja.
- Ez köztudott.
- Ezt még a hülye is tudja.

Bizim ortak çıkarlarımız var.

Közös az érdeklődésünk.

Ortak bir arkadaşımız var.

Van közös barátunk.

Ortak hiçbir şeyimiz yoktu.

Sosem volt bennünk semmi közös.

Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.

Sőt, páratlan együttműködőnek is bizonyulunk.

Inanılmaz fedakârlığımız ve ortak çalışmamız.

bámulatos önzetlenségünk és együttműködési készségünk.

Ortak varlık satılamaz, başkasına verilemez

A köztulajdon nem adható el, nem ajándékozható el,

Ortak ilgi alanlarımızın bizi yakınlaştıracağı

Egy világra, ahol a közös érdeklődés összehozhat minket,

ortak bir mutfaktan çay içebilir.

közös konyhából isszák a teájukat.

Çok az ortak yanımız var.

Nem sok közös van bennünk.

Ortak bir bildiri üzerinde anlaştılar.

Elfogadtak egy közös nyilatkozatot.

Bunu ortak bilgi olduğunu düşünüyorum.

Gondolom, ez egy közös ismeret.

Birkaç etkili ve ortak prensipte anlaşarak

hanem egypár fő elvvel egyetértve

Bu aracı, ortak hatıralar olarak düşünüyorum.

Számomra ez közös ereklyék alkotása.

çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar.

nem úgy tűnik, hogy sok bennük a közös, igaz?

Müzik insanlık için ortak bir dildir.

A zene közös nyelv az emberiség számára.

Siz ikinizin çok ortak özelliği var.

Kettőtökben sok közös vonás van.

Bazı semboller ürkütücü şekilde ortak özelliklere sahip.

Némelyik szimbólum elképesztő hasonlóságot mutat.

Bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.

akinek ennyire egyértelműen fajgyűlölő nézetei vannak.

Edinilen bilgiler için ortak bir kaynak oluşturmak

vagy felraknak valamit a Wikipédiára,

Sen ve ben ortak bir şeye sahibiz.

Van valami közös bennünk.

Zaten çok ortak noktamız olduğuna memnun oldum.

Örülök, hogy van már sok dolog, amiben megegyezünk.

Yabancılaşma yirminci yüzyıl edebiyatının ortak bir teması.

Az elidegenedés a huszadik századi irodalom elterjedt témája.

çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.

a szikrát, amely oly sok áttörő felfedezéshez vezethet a földi életről.

Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,

A szerződés titkos cikkei közönségesnek bizonyultak háborús célok,

Biz maymunlardan evrim geçirmedik. Ortak bir atayı paylaşıyoruz.

Nem a majmokból fejlődtünk ki; közös ősünk volt.

Tom ve Mary'nin neredeyse ortak hiçbir şeyi yok.

Majdnem semmi közös nincsen Tomiban és Mariban.

O hâlde dünya genelindeki insanlarla ortak bir noktanız var.

a világ minden táján sokan mások is találnak élvezetet ugyanebben.

Bir teşhirci bir sapık için ideal bir ortak olurdu.

Egy exhibicionista lenne a kukkolónak az ideális partnere.

Tom ve Mary'nin ortak bir yönü, onların müzik sevgisidir.

- Egy közös van Tomiban és Mariban, hogy szeretik a zenét.
- Egy közös dolog Tomiban és Mariban a zene iránti szeretetük.