Translation of "Kanı" in English

0.075 sec.

Examples of using "Kanı" in a sentence and their english translations:

Onun kanı kaynıyor.

His blood is boiling.

Köpekbalıkları kanı algılayabilir.

Sharks can sense blood.

Kanı kanla yıkayın.

- Blood will have blood.
- Wash blood with blood.

Sami kanı temizledi.

Sami cleaned up the blood.

Ortak bir kanı yok.

And there's no consensus.

Hasta kanı görünce bayıldı.

The patient fainted at the sight of blood.

Sen masum kanı döktün!

You shed innocent blood!

Kanı gördüğünde neredeyse bayılıyordu.

She nearly fainted when she saw the blood.

Tom kanı bıçaktan yıkadı.

Tom washed the blood off the knife.

Kılıcındaki kanı yıkayarak temizledi.

He washed the blood off his sword.

O, ellerindeki kanı yıkadı.

- She washed the blood off her hands.
- He washed the blood off his hands.

Damarlarımda kahramanların kanı akıyor.

The blood of heroes flows in my veins.

Tom ellerinden kanı yıkadı.

Tom washed away the blood from his hands.

Tom kılıcındaki kanı sildi.

Tom wiped the blood off his sword.

Ve neden yanlış kanı derseniz,

And to argue that why it is a misconception,

Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.

She felt faint at the sight of blood.

Tom ellerindeki kanı yıkayarak çıkardı.

Tom washed the blood off his hands.

Tom'un kanı, Mary'nin arabasında bulundu.

Tom's blood was found in Mary's car.

Bir samurayın kanı, Taro'nun damarlarında akıyor.

A samurai's blood runs in Taro's veins.

Tom giysilerindeki kanı yıkayarak çıkarmaya çalıştı.

Tom tried to wash the blood off his clothes.

Sami'nin kotunun üstünde Leyla'nın kanı vardı.

Sami's jeans had Layla's blood on them.

Sistemimiz kanı tespit etmede de olağanüstü olabilir.

Our system may be extraordinary at finding blood.

Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.

He shed innocent blood just for kicks.

Daha önce idrarınızdaki kanı fark ettiniz mi?

Have you noticed blood in your urine before?

Kim insan kanı dökerse, kendi kanı da insan tarafından dökülecektir. Çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.

Whosoever shall shed man's blood, his blood shall be shed: for man was made to the image of God.

Onların kanı, bir çoğumuzda gezdiği gibi bende de geziyor.

Their blood runs through me as they run through so many of us.

Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.

It appears that the victim tried to write the murderer's name with his own blood.

Tom'un kanlı bir burnu vardı ve kanı gömleğine sürdü.

Tom had a bloody nose and got blood on his shirt.

Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti.

Layla noticed blood dripping from the steering wheel of Sami's car.

RAB, "Ne yaptın?" dedi, "Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.

And he said to him: What hast thou done? the voice of thy brother's blood crieth to me from the earth.

Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.

Well, let's start with its venom, a potent, fast-acting, blood-thinning, lethal cocktail.

İşsizlik hakkında bir şey yapılması gerektiğine dair genel bir kanı vardır.

There's a general sense that something should be done about unemployment.

Sudaki küçük bir miktar insan kanı bile köpek balıklarını millerce uzaktan çekebilir.

Even a small amount of human blood in the water can attract sharks from miles away.

Biri bana tip 0 kanı olan insanların diğer kan tipi olan insanlardan daha fazla sivrisinek çektiğini söyledi.

Someone told me that people with type O blood attract more mosquitoes than people with any other blood type.