Translation of "Yakaladı" in German

0.029 sec.

Examples of using "Yakaladı" in a sentence and their german translations:

- O, topu yakaladı.
- Topu yakaladı.

Er fing den Ball.

Tavuğu yakaladı.

Sie fing das Huhn.

Kedi sıçanları yakaladı.

Die Katze fing die Ratten.

Polisler onu yakaladı.

- Die Polizei hat ihn geschnappt.
- Die Polizei hat ihn gefasst.

Polis hırsızı yakaladı.

- Die Polizei fing den Dieb.
- Die Polizei fasste den Dieb.

O tavuk yakaladı.

Er fing das Huhn.

O, elimden yakaladı.

Sie ergriff meine Hand.

Kendi çantasını yakaladı.

Sie nahm ihre Tasche.

Bir fare yakaladı.

Er fing eine Maus.

Tom topu yakaladı.

Tom fing den Ball.

Kim Tom'u yakaladı?

Wer hat Tom gefangen?

Yirmi kelebek yakaladı.

Er hat zwanzig Schmetterlinge gefangen.

Marjane kediyi yakaladı.

Marjane fing die Katze.

O, topu yakaladı.

Sie fing den Ball.

Mary Topu yakaladı.

Maria fing den Ball.

Kedi, fareyi yakaladı.

Die Katze fing die Maus.

Boğulan adam ipi yakaladı.

Der vom Ertrinken bedrohte Mann griff nach dem Seil.

Çocuk köpeği kuyruğundan yakaladı.

Der Junge ergriff den Hund beim Schwanz.

Polis yankesiciyi suçüstünde yakaladı.

Die Polizei verhaftete den auf frischer Tat ertappten Taschendieb.

Birisi beni kolumdan yakaladı.

Jemand packte mich am Arm.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

Jemand packte mich von hinten.

Polis çocuğu kolundan yakaladı.

Der Polizist packte den Jungen am Arm.

Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.

Der Junge fasste die Katze beim Schwanz.

O onun elini yakaladı.

Sie ergriff seine Hand.

O, beni yakamdan yakaladı.

Er packte mich am Kragen.

Polis onu suçüstü yakaladı.

- Die Polizei hat ihn auf frischer Tat ertappt.
- Die Polizei hat ihn in flagranti erwischt.

Kedi bir fare yakaladı.

Die Katze fing eine Maus.

Polis beni bileğimden yakaladı.

Der Polizist packte mich am Handgelenk.

Tom bir fare yakaladı.

Tom hat eine Maus gefangen.

Tom, Mary'nin elini yakaladı.

Tom ergriff Marias Hand.

Tom üç balık yakaladı.

- Tom fing drei Fische.
- Tom hat drei Fische gefangen.

Tom soyguncuyu kovalayıp yakaladı.

Tom jagte dem Räuber nach und ergriff ihn.

Jim Julie'yi kolundan yakaladı.

Jim packte Julie am Arm.

O üç balık yakaladı.

- Er hat drei Fische gefangen.
- Er fing drei Fische.

O beni kolumdan yakaladı.

Er packte mich am Arm.

Şahin bir fare yakaladı.

Der Habicht fing eine Maus.

Polis, hırsızı kolundan yakaladı.

Der Polizist packte den Dieb beim Arm.

Polisler kötü adamı yakaladı.

Die Polizei hat den Bösewicht geschnappt.

Tom beni yakamdan yakaladı.

Tom packte mich am Kragen.

Tom beni kolumdan yakaladı.

Tom fasste mich am Arm.

Tom bir hırsız yakaladı.

Tom erwischte einen Dieb.

Tom bir köpekbalığı yakaladı.

Tom hat einen Hai gefangen.

Tom, Mary'yi kolundan yakaladı.

Tom packte Mary am Arm.

Onu elma çalarken yakaladı.

Er erwischte sie beim Äpfelstehlen.

Tom birçok balık yakaladı.

Tom hat viele Fische gefangen.

Kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

Herzkrankheiten erwischten ihn im Flugzeug

Vikingleri hazırlıksız yakaladı .... Stamford Bridge'de.

Wikinger unvorbereitet erwischte ... an der Stamford Bridge.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

Dann packte der Hai ihn.

O büyük bir alabalık yakaladı.

- Er landete eine große Forelle.
- Er zog eine große Forelle an Land.

Bir yabancı beni kolumdan yakaladı.

Ein Fremder packte mich am Arm.

Onlar bir aslanı canlı yakaladı.

Sie fingen einen Löwen lebend.

Babam dün üç balık yakaladı.

Mein Vater fing gestern drei Fische.

Çocuk, büyük bir balık yakaladı.

- Der Junge fing einen großen Fisch.
- Der Junge hat einen großen Fisch gefangen.

Kız, küçük bir balık yakaladı.

- Das Mädchen fing einen kleinen Fisch.
- Das Mädchen hat einen kleinen Fisch gefangen.

O büyük bir tane yakaladı.

Er hat einen Großen gefangen.

O beni porno izlerken yakaladı.

Sie erwischte mich dabei, wie ich mir Pornos ansah.

O ipi yakaladı ve kurtuldu.

Er ergriff das Seil und wurde gerettet.

O onları elmaları çalarken yakaladı.

Er erwischte sie beim Äpfelstehlen.

Tom büyük bir tane yakaladı.

Tom hat einen Großen gefangen.

Köpek sıçradı ve topu yakaladı.

Der Hund sprang hoch und fing den Ball.

Tom bir şans yakaladı mı?

Hat man Tom eine Chance gegeben?

Tom topu sol eliyle yakaladı.

Tom fing den Ball mit seiner Linken.

Tom, Mary'yi John'la birlikte yakaladı.

Tom holte Maria und Johannes ein.

Tom ipi iki eliyle yakaladı.

Tom packte das Seil mit beiden Händen.

Onu bir sigara içerken yakaladı.

Sie erwischte ihn dabei, wie er eine Zigarette rauchte.

Sol eli ile topu yakaladı.

Er fing den Ball mit seiner linken Hand.

Tom helikopterden indirilen ipi yakaladı.

Tom griff das Seil, das von dem Hubschrauber herabgelassen wurde.

Tom büyük bir balık yakaladı.

- Tom fing einen großen Fisch.
- Tom hat einen großen Fisch gefangen.

Tom tek elle topu yakaladı.

Tom fing den Ball mit einer Hand.

Öğretmen sınavda kopya çeken öğrenciyi yakaladı.

Der Lehrer hat den Schüler beim Schummeln in der Klausur erwischt.

Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

- Der Alte hat einen großen Fisch gefangen.
- Der alte Mann fing einen großen Fisch.
- Der alte Mann hat einen großen Fisch gefangen.

Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.

- Mein Bruder hat einen großen Fisch gefangen.
- Mein Bruder fing einen großen Fisch.

Tom Mary'yi gizlice evden kaçarken yakaladı.

- Tom erwischte Maria dabei, wie sie gerade aus dem Hause schleichen wollte.
- Tom erwischte Maria dabei, wie sie sich aus dem Hause stehlen wollte.

Dün babam üç tane balık yakaladı.

- Gestern fing mein Vater drei Fische.
- Gestern hat mein Vater drei Fische gefangen.

Anne babam beni sigara içerken yakaladı.

Meine Eltern haben mich beim Rauchen erwischt.

Tom çıplak elleriyle bir balık yakaladı.

- Tom hat mit bloßen Händen einen Fisch gefangen.
- Tom fing mit bloßen Händen einen Fisch.

İpi fırlattım ve o onu yakaladı.

Ich warf das Seil und sie bekam es zu fassen.

Tom ceketini yakaladı ve kapıya yöneldi.

Tom schnappte sich seinen Mantel und ging in Richtung Tür.

Tom her iki eliyle topu yakaladı.

Tom fing den Ball mit beiden Händen.

Dan soyguncuyu kovaladı ve onu yakaladı.

Dan jagte dem Räuber nach und ergriff ihn.

Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Tom fing den Ball mit seiner rechten Hand.

Tom dün bir sürü balık yakaladı.

- Tom hat gestern viele Fische gefangen.
- Tom fing gestern viele Fische.

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Tom erwischte Mary dabei, wie sie sein Geld aus der Kasse stahl.

Tom'un sorusu Mary'yi tamamen hazırlıksız yakaladı.

Toms Frage überraschte Maria.

Çiftçi kendi bahçesindeki elmaları çalan çocuğu yakaladı.

Der Bauer erwischte den Jungen, der Äpfel aus seinem Obstgarten gestohlen hatte.

O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

- Dieser alte Mann hat einen großen Fisch gefangen.
- Dieser alte Mann fing einen großen Fisch.

Tom onu düşmekten korumak için Mary'yi yakaladı.

- Tom ergriff Maria, auf dass sie nicht falle.
- Tom stützte Mary, damit sie nicht fallen würde.

Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.

Tom erwischte Maria dabei, wie sie Geld aus der Kasse stahl.

Polis, intihar bombacısını bombasını patlatmadan önce yakaladı.

Die Polizei fasste den Selbstmordattentäter, bevor er seine Bombe zünden konnte.

Tom bu öğleden sonra üç balık yakaladı.

Tom hat heute Nachmittag drei Fische gefangen.

Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğdu.

- Tom griff Mary an die Kehle und würgte sie.
- Tom griff Mary an die Kehle und erwürgte sie.

Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.

Er bemerkte, dass ich ihn ansah, wodurch ich errötete.

Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini yakaladı.

Tom ergriff Marias rechte Hand mit seiner linken.

- Bu onun yakaladığı balıktır.
- Bu balığı yakaladı.

Das ist der Fisch, den er gefangen hat.

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.

Sie fasste ihn bei der Hand und zog ihn aufs Boot.

Kedi bir farenin kokusunu yakaladı gibi görünüyor.

Die Katze hat wohl eine Maus gerochen.

Tom Mary ve John'u elma çalarken yakaladı.

Tom erwischte Maria und Johannes beim Äpfelklau.

Bir hafta sonra Napolyon, Bennigsen'in ordusunu Friedland'da yakaladı.

Eine Woche später erwischte Napoleon Bennigsens Armee in Friedland.