Translation of "Taşlar" in German

Taşlar yüzmez.

Steine können nicht schwimmen.

Inşaatında kullanılan taşlar

Steine ​​im Bau verwendet

Büyük taşlar kaldırdım.

Ich hob große Steine empor.

Tom suya taşlar fırlatıyordu.

Tom warf Steine ins Wasser.

Yoldaki büyük ve küçük taşlar için dikkatli ol!

Achte auf große und kleine Steine auf der Straße!

Kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi

Wichtige Steine ​​wurden von wichtigen Orten gebracht, die älter sind als Sie

Köpeğinize taşlar atmayın, bu yüzden komşular sizi taklit etmeyeceklerdir.

Bewirf deinen Hund nicht mit Steinen, damit die Nachbarn es dir nicht nachmachen.

Burada sığınak yapabileceğim tek şey ıslak çalılar, yosun ve taşlar.

Um mich zu schützen, gibt es hier nur nasses Gestrüpp, Moos und Fels.

Kadırgalar ayrıca baharat, ipek veya değerli taşlar gibi yüksek değerli kargoları taşımada da kullanılırdı.

Galeeren wurden auch verwendet, um hochwertige Fracht wie Gewürze, Seide oder Edelsteine ​​zu transportieren.

Taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor

Die Steine ​​wurden auf die Spitze des Hügels verschoben, und nach Abschluss des Baus wurde der äußerste Spiralteil zerstört und wird zu dem, was er heute ist.

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.

Tom warf mitten in der Nacht Steine an Marias Fenster, damit sie auf ihn aufmerksam würde, aber anstelle dessen warf er ihr Fenster letztlich ein, und Marias Vater rief die Polizei.