Translation of "Kullanılan" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kullanılan" in a sentence and their german translations:

Inşaatında kullanılan taşlar

Steine ​​im Bau verwendet

Dünyada kullanılan haritalara baktığımızda ise

wenn wir uns die in der Welt verwendeten Karten ansehen

Bu pramitlerin inşaatında kullanılan taşların

die Steine, die beim Bau dieser Pramiten verwendet wurden

"123456" sık kullanılan bir paroladır.

»123456« ist ein oft verwendetes Passwort.

"Awesome" aşırı kullanılan bir sözcüktür.

„Toll“ ist ein überstrapaziertes Wort.

Krep için kullanılan hamur incedir.

Der Teig, der für Pfannkuchen benutzt wird, ist dünnflüssig.

- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows dünyada en çok kullanılan işletim sistemidir.

Windows ist das meistgenutzte Betriebssystem der Welt.

Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir.

- Pok Choi ist ein Gemüse, das in der chinesischen Küche verwendet wird.
- Senfkohl ist ein Gemüse, das in der chinesischen Küche verwendet wird.

Hani günümüzde çok kullanılan bir terim var ya

Wissen Sie, es gibt heute einen Begriff, der häufig verwendet wird

WHO Dünya Sağlık Örgütü için kullanılan bir kısaltmadır.

WHO steht für Weltgesundheitsorganisation.

Çelik sivil inşaatta yaygın olarak kullanılan bir malzeme.

Stahl ist ein viel genutztes Material im Bauwesen.

Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.

Teak ist ein dunkles Tropenholz, welches zur Möbelherstellung verwendet wird.

Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.

Ein Schlüssel ist ein häufig gebrauchtes Werkzeug.

Shakespeare tarafından kullanılan birçok sözcük, anlam olarak değişti.

Viele Wörter, die sich bei Shakespeare finden, haben einen Bedeutungswandel erfahren.

Tom çok eski ve sık kullanılan bir hileye kandı.

Tom fiel auf den ältesten Trick der Welt herein.

Merkezi ısıtma Rusya'da en yaygın olarak kullanılan ısıtma biçimidir.

Die Zentralheizung ist die in Russland am weitesten verbreitete Heizungsart.

Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.

Rotlichtbestrahlung war ein Wort, das in der DDR täglich gebraucht wurde.

90 yıla yakın bir süre boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya

Hagia Sophia, die fast 90 Jahre lang als Museum genutzt wurde

Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik

Es gibt auch einen 70-Dollar-Umlauf, der in der Antike verwendet wurde.

Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.

Ich möchte mehr über die beim Bau der ägyptischen Pyramiden verwendete Technologie erfahren.

Telefon ve laptop bataryalarında kullanılan kobaltın bir kısmı Kongo'da elle aranarak bulunur.

Das Kobalt, das in Telefon- und Laptopbatterien zum Einsatz kommt, wird zum Teil im Kongo mit der Hand ausgegraben.

600 yıl cami olarak kullanılan bir yerin tekrar cami olarak kullanılması yanlış değil

Es ist nicht falsch, einen Ort, der 600 Jahre lang als Moschee genutzt wurde, wieder als Moschee zu nutzen

Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.

Wegen der lästerlichen Sprache im Network-Fernsehen wollen viele Eltern junger Kinder kein Kabelfernsehen.

O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Dieser Term beschreibt die Erwärmung der Erde, verursacht durch immer mehr Kohlendioxid in der Atmosphäre.