Translation of "Mutluydu" in German

Tony mutluydu.

Tony war glücklich.

Tom mutluydu.

Tom war glücklich.

Herkes mutluydu.

- Alle waren glücklich.
- Jeder war froh.

Tom çok mutluydu.

Tom war so glücklich.

Tom gerçekten mutluydu.

Tom war sehr glücklich.

Tom delicesine mutluydu.

Tom war überglücklich.

Herkes gerçekten mutluydu.

Alle haben sich sehr gefreut.

O çok mutluydu.

Sie war sehr froh.

Sınıfı geçtiği için mutluydu.

Er war froh, die Prüfung bestanden zu haben.

Tom onun hakkında mutluydu.

Deshalb freute sich Tom.

Sınavı geçtiği için mutluydu.

Sie war glücklich, dass sie das Examen bestanden hatte.

- Köpekler mutluydu.
- Köpekler mutlulardı.

Die Hunde waren fröhlich.

Tom aniden çok mutluydu.

Mit einem Mal war Tom sehr glücklich.

Görünüşe göre, herkes mutluydu.

Offenbar waren alle zufrieden.

Fakir olmasına rağmen, mutluydu.

- Ungeachtet seiner Armut war er glücklich.
- Wenngleich arm, so war er doch glücklich.

Tom her zaman mutluydu.

Tom war immer glücklich.

Bisikletçiler yorgun ama mutluydu.

Die Radfahrer waren müde, aber zufrieden.

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.

Obwohl er arm war, war er glücklich.

Tom Mary'yi gördüğüne gerçekten mutluydu.

Tom freute sich aufrichtig, Maria zu sehen.

O mutluydu çünkü hayali gerçekleşti.

Sie war glücklich, denn ihr Traum war in Erfüllung gegangen.

O, bir Yahudi olmaktan mutluydu.

- Er war glücklich, ein Jude zu sein.
- Er war froh, Jude zu sein.

Tom ve Mary çok mutluydu.

Tom und Maria waren sehr glücklich.

Tom onun takımı kazandığında çok mutluydu.

Tom war sehr zufrieden, als seine Mannschaft siegte.

Tom ve Mary birlikte çok mutluydu.

Tom und Maria waren zusammen sehr glücklich.

Echo annesinin dönmüş olmasından çok mutluydu.

Echo war sehr froh, dass seine Mutter zurückgekommen war.

Mary dansa başladığı için çok mutluydu.

Maria war so glücklich, dass sie zu tanzen anfing.

- Bob çok mutlu idi.
- Bob çok mutluydu.

Bob war sehr glücklich.

Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.

Wenn er auch arm war, so war er dennoch glücklich.

Tom uzun süre uzaklarda bulunduktan sonra evde olmaktan mutluydu.

Tom war glücklich, wieder zu Hause zu sein, nachdem er so lange weg war.

- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.

Meg war froh, Tom wiederzusehen.

Tom kızının ona bir resim çizmesinden mutluydu ve bütün gün bunun hakkında düşündü.

Tom freute sich, dass seine Tochter ihm ein Bild gemalt hatte, und dachte den ganzen Tag daran.