Translation of "Kullanma" in German

0.004 sec.

Examples of using "Kullanma" in a sentence and their german translations:

Toprağı kullanma biçimimiz

Dies geschieht etwa durch Verbrennen fossiler Treibstoffe,

Alkollü araç kullanma!

Fahr nicht unter Alkoholeinfluss Auto.

Bilgisayar çevirisi kullanma!

Verwenden Sie keine Computer-Übersetzung!

Lütfen Fransızca kullanma.

Bitte kein Französisch!

O kelimeyi kullanma.

Benutze dieses Wort nicht.

Lütfen adımı kullanma.

- Verwende bitte nicht meinen Namen!
- Verwendet bitte nicht meinen Namen!
- Verwenden Sie bitte nicht meinen Namen!

Fazla tutkal kullanma.

- Benutzen Sie nicht zu viel Klebstoff.
- Benutze nicht zu viel Klebstoff.

- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.

Nimm nicht das ganze heiße Wasser!

- Alkolün etkisi altında araba kullanma.
- İçkiliyken araba kullanma.

Fahr nicht unter Alkoholeinfluss Auto.

Bu ürünü kötüye kullanma.

Missbrauche dieses Produkt nicht!

- Antibiyotik kullanma.
- Antibiyotik içmiyorsun.

Nimm keine Antibiotika.

Aman Zoom kullanmayalım. Kullanma kardeşim

Verwenden wir nicht Zoom. Benutze es nicht, Bruder

Tom'in oy kullanma hakkı var.

Tom ist wahlberechtigt.

Ona arabayı kullanma izni verildi.

Die Erlaubnis, den Wagen zu benutzen, wurde ihr gewährt.

Bunu kullanma fırsatım hiç olmadı.

Ich hatte noch nie die Gelegenheit, es zu benutzen.

Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

- Du solltest dir angewöhnen, deine Wörterbücher zu benutzen.
- Ihr solltet euch angewöhnen, eure Wörterbücher zu benutzen.
- Sie sollten sich angewöhnen, Ihre Wörterbücher zu benutzen.

"İcat etmek" demek istediğinde "keşfetmeyi" kullanma.

Verwende nicht „entdecken“, wenn du eigentlich „erfinden“ meinst.

Lütfen ihtiyacından daha fazla su kullanma.

- Verbrauche bitte nicht mehr Wasser, als du benötigst!
- Verbrauchen Sie bitte nicht mehr Wasser als nötig!

- İçkiliyken araba sürme.
- Alkollü araç kullanma!

Fahr nicht unter Alkoholeinfluss Auto.

Deyim yerinde ise; ister kullan,ister kullanma

Wenn die Erklärung vorhanden ist; ob du es benutzt oder nicht

Her kişi, ayrıcalıklarını kötüye kullanma gücüne sahiptir.

Jeder hat die Macht, seine Privilegien zu missbrauchen.

Bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.

und jeder anders mit seinem Handy umgeht:

kullanma! sen cahil kaldın çocuğun da cahil kalsın

verwenden! Sie sind unwissend, Ihr Kind ist unwissend

Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.

- Man soll nicht mit Kanonen auf Spatzen schießen.
- Benutze nie eine Kanone, um eine Fliege zu töten.

Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.

Nur Klubmitglieder sind berechtigt, diesen Raum zu nutzen.

Kullandığı yöntemden kaynaklı son kullanma tarihi çokta uzun olmadı

Das Ablaufdatum aufgrund der von ihm verwendeten Methode war nicht lang

- Yeme onu, tarihi geçmiş.
- Onu yeme, son kullanma tarihi geçmiş.

Nicht essen! Das ist abgelaufen.

- Tom oy verme hakkına sahiptir.
- Tom'un oy kullanma hakkı var.

- Tom ist wahlberechtigt.
- Tom hat das Wahlrecht.
- Tom hat das Recht zu wählen.

On sekiz yaşın altındaki Amerikalılara başkanlık seçimlerinde oy kullanma izni verilmez.

Amerikaner unter achtzehn Jahren dürfen nicht in Präsidentschaftswahlen ihre Stimme abgeben.