Translation of "Alkollü" in German

0.006 sec.

Examples of using "Alkollü" in a sentence and their german translations:

Tom alkollü.

Tom ist betrunken.

Alkollü araç kullanma!

Fahr nicht unter Alkoholeinfluss Auto.

Sen alkollü kokuyorsun!

Du stinkst nach Alkohol!

Alkollü içeceklerden hoşlanmam.

Ich mache mir nichts aus Alkohol.

Alkollü içeceklere elini değdirmez.

Er rührt alkoholische Getränke nie an.

Sake geleneksel alkollü Japon içkisidir.

Sake ist ein traditioneller japanischer Schnaps.

Herhangi bir alkollü içki içme.

Trink keinen Alkohol.

Tom alkollü içkileri hiç içmez.

- Tom trinkt gar keine alkoholischen Getränke.
- Tom trinkt gar keinen Alkohol.

Bu parkta alkollü içki içilir mi?

Darf man in diesem Park alkoholische Getränke zu sich nehmen?

- Tom sarhoş görünüyordu.
- Tom alkollü görünüyordu.

- Tom schien betrunken zu sein.
- Tom hatte wohl einen Rausch.

- İçkiliyken araba sürme.
- Alkollü araç kullanma!

Fahr nicht unter Alkoholeinfluss Auto.

- 18 yaşın altındaki kişilere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.
- 18 yaşından küçüklere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.

An Unterachtzehnjährige verkaufen wir weder alkoholische Getränke noch Zigaretten.

- Sarhoş araba sürdüğü için tutuklandı.
- Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmıştı.

Er wurde wegen Trunkenheit am Steuer festgenommen.

On sekiz yaşın altındaki insanların alkollü içki satın almamaları gerekiyor.

Menschen unter achtzehn Jahren dürfen keine alkoholischen Getränke kaufen.

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecek içerler.

Sechzig Prozent der erwachsenen japanischen Männer trinken regelmäßig Alkohol.

Alkollü araba sürme için kan alkol limiti Teksas'ta .08 dir.

Die höchstzulässige Blutalkoholkonzentration im Straßenverkehr beträgt in Texas 0,8 Promille.

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti.

Die Kneipe, in der Tom arbeitet, hat wegen Alkoholabgabe an Minderjährige die Zulassung verloren.

Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.

Tom fuhr oft unter Alkoholeinfluss, als er jung war, wurde aber nie von der Polizei erwischt.

Tom alkollü araba sürme suçunu kabullendi ve ehliyeti altı aylığına iptal edildi.

Tom bekannte sich schuldig, betrunken Auto gefahren zu sein, und sein Führerschein wurde für sechs Monate eingezogen.

- Tom'un iki Sarhoş Araba Kullanımı var.
- Tom iki kez alkollü araç kullanırken yakalandı.

Tom ist zweimal wegen Trunkenheit am Steuer belangt worden.

Alkollü araç sürme suçunu kabul ettikten sonra geçen yıl beş gün hapishanede yattı.

Tom saß letztes Jahr fünf Tage im Gefängnis, nachdem er sich für schuldig bekannt hatte, betrunken Auto gefahren zu sein.

Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.

Tom wurde wegen Trunkenheit am Steuer zu fünf Tagen Gefängnis und einem Jahr Bewährungszeit verurteilt.