Translation of "Kenarına" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kenarına" in a sentence and their german translations:

Tom yatağın kenarına oturdu.

Tom setzte sich auf die Bettkante.

Tom masanın kenarına oturdu.

Tom saß auf der Schreibtischkante.

Bardağı masanın kenarına yakın koymayın.

Stell das Glas nicht zu nah an die Tischkante.

Kurşun kalemim masamın kenarına düştü.

Mein Bleistift fiel von meiner Tischkante.

Tom'un helikopteri kasabanın kenarına düştü.

Toms Hubschrauber ist am Rande der Stadt abgestürzt.

Tom arabayı yolun kenarına çekti.

Tom hat das Auto am Straßenrand geparkt.

Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.

Tom und Maria trugen den verletzten Mann an die Seite der Straße.

Ben deniz kenarına gidebilirdim ama onun yerine dağlara gittim.

Ich hätte ans Meer fahren können, habe mich dann aber für die Berge entschieden.

Mary yatağın kenarına oturdu ve onun uyuduğunu hissedene kadar Tom'a hikaye anlattı.

Maria saß auf Toms Bettrand und erzählte ihm eine Geschichte, bis er einschlief.

- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
- Baş nereye giderse, ayak oraya gider.

Wie der Vater, so der Sohn.