Translation of "Inci" in German

Domuzlara inci at.

Perlen vor die Säue werfen.

Domuzların önüne inci atmayın.

Wirf keine Perlen vor die Säue!

Kadın bir inci kolye taktı.

Die Dame trug eine Halskette aus Perlen.

Onun dişleri inci gibi beyaz.

Seine Zähne sind weiß wie Perlen.

O güzel inci kolyeyi çok seviyor.

Sie mag die schöne Perlenkette sehr.

Bir de inci sözlüğün trolemesi var ki

und es gibt ein Trojaner-Perlen-Wörterbuch

- Mügeler yakında açacak.
- İnci çiçekleri yakında açacak.

Bald blühen die Maiglöckchen.

Bugün Esperantoca'nın 125'inci yıl dönümünü kutluyoruz!

Heute feiern wir das Jubiläum von 125 Jahren Esperanto!

Kuyumcu broşa büyük bir inci monte etti.

Der Juwelier fasste eine große Perle in die Brosche ein.

Bir dalgıcın büyük bir midyeden inci almaya çalışırken

In einer Geschichte verlor ein Taucher seine Beine,

Kız kardeşime doğum gününde bir inci gerdanlık verdim.

Ich schenkte meiner Schwester ein Perlenhalsband zu ihrem Geburtstag.

O, karısı için bir inci kolye satın almak istiyor.

Er möchte ein Perlenhalsband für seine Frau kaufen.

Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri'ne kabul edilen 31'inci eyaletti.

Kalifornien war der einunddreißigste Staat, der in die Vereinigten Staaten aufgenommen wurde.

Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.

Tom sagt, er wisse nicht, wo Maria ihre Perlenkette gekauft hat.

Tom, John'un Mary'ye inci bir kolye vermesinin uygun olacağını düşünmedi.

Tom hielt es nicht für angebracht, dass Johannes Maria eine Perlenhalskette schenke.

Kitabın 2'nci, 5'inci ve 13'üncü bölümleri eksik.

In dem Buch fehlen die Kapitel zwei, fünf und dreizehn.

Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.

Japanische Zuchtperlen dominieren inzwischen an die 60% des weltweiten Perlenmarktes.

O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.

- Sie versuchte, ihn dazu zu überreden, ihr eine Perlenhalskette zu schenken.
- Sie versuchte, ihn zu überreden, ihr eine Perlenkette zu kaufen.